🐈 Namaz Kilmak Icin Ne Yapmam Gerekir

Namaziçin okunan surelerin hepsi geçerlidir. Allah razı olsun. Hacet Namazı kılmak istiyorum. Ama Hacet Namazında okunacak sureleri bilmiyorum. Ne yapmam gerekir? Namaziçin araştırma yapan internet kullanıcılarının, çok çeşitli internet sitelerinde, konu dışına çıkan yazılarla ve reklamlarla dikkatlerinin dağılmasını engellemek için, www.namazhocası.com sitemizde namazla ilgili konuların dışına çıkılmayacaktır. Selemeibnu'l-Ekvâ'dan, Peygamber (S)'in: "(Namaz kılan kimse) O bezi bir dikenle de olsabdüğmeler" buyurduğu zikrolunur. Bunun isnadında nazar vardır . Pislik görmediği müddetçe içinde cinsî münâsebet yaptığı elbise ile namaz kılan kimse . Peygamber (S), çıplak kimsenin Ka'be'yi tavaf tmemesini emretmiştir . KURBAN KESTİKTEN SONRA NAMAZ NASIL KILINIR? Kurban kestikten sonra şükür niyetine nafile namazı kılmak isteyen kişi abdestini aldıktan sonra kalben niyet eder. KURBAN KESTİKTEN SONRA NAMAZ KILMAK GEREKİR Mİ? Esas olarak kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Ancak kişi nafile gâyedir. Bunun için namaz kılan kimsenin, namazda okuduğu duaların ve sûrelerin manasını bilmesi önemlidir. Namazda oku-nan dua ve sûreler Arapça olduğuna göre öyleyse her namaz kı-lanın Arapça öğrenmesi mi gerekir veya kendi dilleriyle mi ibâdet etmelidirler? İmkânı olan Arapça ö ğrenebilir, ama Arapça d ışında İşyerinde namaz kılmak için kendisine izin verilmeyen işçi veya memur ne yapmalıdır? Bu açıdan günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve yolculuklar namazın geriye bırakılması için özür sayılmaz. UWBpLPG. Mutlaka her birimiz hayatımızda bir defa da olsa namaz kılmışızdır. İbadete en uzak olanımız bile, bir bayram namazı, bir cenaze namazı kılmıştır. İnanıyorum ki, hayatında bir kez namaz kılmış olana nasıldı o namazın diye sorduğunuzda “ kuş gibi hafifledim. Sıkıntılarımı bir an için öteledim” cevabını almışsınızdır. Bu doğrudur. Çünkü namaz ibadetinde, diğer ibadetlerde olmayan bir şey var. Allah la konuşmak, Allah la dertleşmek, O’na hitap etmek, O’na derdini açmak, O’nun huzuruna çıkmak ve huzuruna kabul edilmek var. Allah’ın huzuruna çıkabilmeye yüz bulmak var. Onun içindir ki; Kulla Allah arasındaki en yakın an secde anıdır. Denilir ki kişi secdedeyken Allahım!’ dediğinde Yüce Yaratıcı “Söyle kulum! İşte Rabbin seni dinliyor. Sen söyle ben yapayım” buyururmuş. Ne müthiş bir kabul, ne müthiş bir sevgi, ne müthiş bir ibadetine farklı bir boyuttan bakalım istedim bugün. Namazın manevi boyutundan. Namaz vaktin girmesiyle başlar. Vaktin gelmesi ezanla’ anlaşılıyor. Aslında ezan sadece namaz vakti girdi demek değildir. Aynı anda günlük bir iman tazelemesidir. Ruhlar aleminde elestu bezminde’ yapılmış bir biat Rabbe teslim bunun dünyevi ve günlük deklarasyonudur. Ne diyor hocamız ezanda; Allahüekber Allahüekber En büyük ve yüce olan sadece Allah’tır. Allah’tan gayrisine en la ilahe illallah Şahadet ediyorum ki Allah’tan başka ilah yoktur. Sadece O’na kulluk enne Muhamme den Resulullah Tanıklık ederim ki Muhammed Allah’ın Peygamberidir. Vahiy alan örnek insandır. Son ales salah Hadi sizi diriltecek namaza ale’l felah Hadi kurtuluşa koşunuz. Sizi insana kul edecek bağlardan kurtulup Rabbe Allahüekber En yüce olan Allah’ ilahe illallah Ondan başka ilah çağrıyı duyan Müslüman vücudundaki necasetleri varsa atar, temizler ve sonra manen hazır hale gelebilmek için abdeste başlar. Maide 5-6Önce suyu avucuna alıp bakar. Temiz değilse, saf değilse abdeste uygun değildir diye terk eder. Temiz görünüyor olsa da, burnuna doğru götürüp koklar. Kullanılmaya müsait mi diye! Çünkü biraz sonra onu ağzına alacak. Önce suyu test eder. Kendi imkanlarıyla en azından. Sonra yüzünü yıkar. İnsanlar sadece temiz musluktan akan suyla muhatap değillerdir dünyanın bütün coğrafyalarında. Kollarını yıkar, başını mesheder ve ayaklarını topuklarıyla beraber yıkar. Temizlikte sol elini kullanır. İki ayağını da sol elle yıkar. Sağ elini ise insanlarla iletişimde kullandığı için olan gücüyle daha da temiz tutmaya arasında “yüzü yıkanmış” derler ya, temiz ve duru insan anlamında. İşte yüzünü öylece yıkar. Sadece yıkanmak değil burada aranan, yüzünü kirden, sert bakışlardan, acımasızlıktan, kirden arındır öyle gel demektedir yüzü yıkamak. Ve kişi aynı zamanda günlük telaşa, strese, elektriklenmeye en çok muhatap olan organlarını yıkar. Eller, yüz, en temiz elbisesini giyinip kıbleye yönelir. Kıble her ne kadar Kabe yönüyse de, doğru yolun, eğri olmayan bir hayatın da sembolik yönüdür aynı zamanda. İnsana şunu anlatıyor kıbleye yönelmek; Buraya Allah için gel. Bütün nefsani şehvetlerden, yanlış düşüncelerden, gösteriş ve riyadan sıyrıl, arın ve huzura dur. Hem de doğru dur. Çünkü, sen şu an, senin içinden geçeni bilenin huzurundasın. Düzgün dur. Düzgün değilsen de düzgün olmak için yapacak mümin kalbini bütün gereksiz mücadelelerden, nefretten, düşmanlıktan, aşırı taleplerden arındırarak “Ya Rabbi senin için divana durdum. Rızam sensin. Derdim sensin. Seni sevdiğim için huzurundayım. Kabul et bu yönelişimi” der. Niyette esas olan Masivadan = Allah’tan gayrisinden = uzak “Allahüekber” diyerek tekbir alır. Çünkü namaz “en yüce sensin” denilerek Yüce Allah’a kulluğun ilanıyla başlar ve sağ ile sol omuzlardaki meleklere selam’ la sona erer. Selamla başlar, selamla biter. Namazda meleklere selam verenlerin, namazın dışındaki insanlarla selamlaşmaması namazın ruhuna yakışır mı? Namazda Allah la olan, namaz dışında da insanlarla olur. Yakışan bu. Euzu besmele ile başlanan, Sübhaneke, Fatiha ve bilinen bir sure veya ayetlerle devam eden bu kıraat ve ayakta duruş, aslında dil ve kalbin tamamen saf billur bir hale gelip bir sonraki rukü ve secdeye hazırlanmasıdır. Huzurdasın. Dilinde kitabın ayetleri var. Düzelmeye geldin. Demin işlediğin küçük günahları affettirmeye geldin. Ya, biraz sonra aynı günaha döneceksen yakışır mı bu! Olur mu böyle tövbe! Böyle düşünmek lazım namaz esnasında... Kuran’dan her ayeti okurken bu iç muhasebesini yapmak lazım. Onun için de okuduğumuz ayetlerin anlamını bilmemiz son derece önemlidir. Ne okuyorsun, yüce yaratıcıya nelerle sesleniyorsun? Bilmek güzel olmaz mı?Gücü yeten namaz esnasında ayakta durur. Gücü yetmeyen, hasta olan oturur, buna da gücü yetmeyen uzandığı yerden namaz kılar. Ama mutlaka kılar. Fakat şu ayakta duruş, yani kıyam az mı önemli! Şartları zorla ve ayakta dur! Omurgalı ol. Hayat seni sarssa, da ayakta ol. Hayat seni bükmeden veya yaşlılığından dolayı, daha ayakta duramayacak yaşa gelmeden sen namaza başla ki, ayakta karşıla Rabbinin çağrısını...Sonra rüku ve secde. Aslında rüku yarım secde sayılır. Sanki biraz sonraki secdeye varmak için ön bir eğilmeye rükuya varıp, Allah’ı anarak “ Ya Rabbi! Birazdan senin için eğileceğim. Sadece senin için. Lütfet ve kabul buyur huzura. Kabul et ki eğilebileyim. Aslında namazın bütün kademelerinde bu manevi dokunuşlar var. Müthiş bir mantık için namaz ibadetlerin beyni ve kalbi sayılmıştır. O bir anlamda hem Hac, hem oruç, hem zikir, hem Kur’an okuyuşu ve hem de zekatı içinde barındıran bir ilahi sözleşmedir. Kul ile Yaratan ÖĞRENELİM* Kabir azabı sürekli midir? Kötüler mezarda hep azap mı görecek? Selina Tiro-İstanbulGünahkar Müslümanların bir kısmı kabirde sürekli azapta, bir kısmı ise geçici azapta olacaklardır. Bir kısmı ise sadaka, dua gibi iyiliklerle rahata kavuşacaklardır. Cuma günü ve Ramazan ayında kafirler de dahil olmak üzere herkesten azap geçici olarak kaldırılır şeklinde görüşler varsa da pek kabul bazılarına göre ise birinci sur yani kainatın sonuna gelmesi ile ikinci sur yani diriliş arasında herhangi bir azap olmayacaktır. Yasin suresinde ayet 51-52 de bu zaman aralığı anlatılmaktadır.* Peygamberimiz ile diğer Peygamberlerin mucizeleri arasında ki fark nedir? İsmail Ovacık-KütahyaHz. Peygamber’in iki türlü mucizesi vardır. Geçici mucizeler ve kalıcı mucizeler. Geçici mucizeler binlercedir. Bu konuda ciltlerce eserler yazılmıştır. Diğer Peygamberlerin mucizeleri de ölülerin bir süre için diriltilmesi, denizin yarılması, parlayan el, cinlere hakimiyet, ateşin yakmaması da bu türden geçici mucizelerdir. Olmuş ve bitmiştir. Bugüne yansımamıştır. Ancak Peygamberimizin kalıcı mucizesi vardır ki o da Kuran-ı Kerim’dir. Değişmeden, üzerinde oynanmadan elimizdedir ve kıyamete kadar devam edecektir.* Namaz kılma konusunda erkekle kadın arasında fark var mı? Elmira Sağlık -İzmirAslında kadın ve erkeğin namazdaki duruşları konusunda aralarında çok önemli fark yoktur. Olan farklar da farz veya vacip değil, sünnet sayılan hususlardadır. Yani bir kadın erkek gibi namaz kılarsa tabii örtünme şartıyla namazı kabul olur. Ancak sünneti ve bazı adapları terk etmiş sayılır. Önemli bazı farkları belirteyim. - Tekbirde kadın ellerini omuz hizasına kadar kaldırır. Sol elini memesinin üzerini, sağını da onun üzerine koyar. Rükuda parmak uçlarını dizinin üzerine koyar. Kavramaz. El parmaklarını aralamaz. Secdede uyluklarını karnına yapıştır. Secdede dirseğini kaldırmaz. Tahiyatta sol kalçası üzerine oturarak ayaklarını sağa doğru konuda bir ilmihal kitabından yararlanabilirsiniz. hak yolunu bulmuş, inancın verdiği huzurun tadını alarak dünyevi zevklerine misal breakdans eğitmenliği son vermiş insanın* gerçekleştirdiği eylem. yaşar nuri 'nin başını çektiği ''günde 5 vaktinizi namaza mı harcıyorsunuz?,bütün bunlara artık paydos!şimdi namazlarınız günde sadece ama sadece üç vakit,, gibi promosyon başlatıp,müslümanların işini böylelikle daha da kolaylaştırıcaklarını ! hesaplayan zihneyetin ürünü olan vaktin 2 vakit fazlası ibadet. iskelet ve kas sistemini guclendirir. islamin sarti. bulug cagini gecmis her musluman icin farz olan ibadet cesidi. islamin sartlarindan biri olmakla beraber yapildigi takdirde binbir faydasi vardir insana...zihni acar...okumaya tesvik eder...akil sir erdiremez cosar gidersin...astronot olu verir fir fir donersin... gerçekleştirenlerin hiçbir şikayeti olmadığı, fakat gerçekleştirmeyen herkesin çeşitli kulplar takarak eleştirdiği eylem. çeşitli kulp örnekleri ve verilebilecek muhtelif cevaplarkulp günde beş vakit namaz kılmak çok zor, bu devirde insanın vakti olmuyor iş-güç derken, yoksa vallahi kılardımcevap1 arkadaşım bir vakit namazı en fazla 10 dakika sürer, üstelik vakitleri de esnek. yani herbir namazı kılmak için 2-3 saatlik süren var. ne yani her iki üç saatte bir 10 dakika mola verilemeyecek bir işle mi meşgülsün?cevap2 diyelim ki arkadaşımız yukarıdaki sorumuza "evet" cevabı verdi tamam o zaman, sen akşam eve geldiğinde tüm namazları tek seferde kıl, vakti geçenler için kaza namazı kıl, yatsı namazını da zaten zamanında kılmış olursun. günde kılman gereken namaz topu topu 40 rekat, yani toplam 40 dakikanı almaz. yok eğer dizi seyretmekten kendimi alamıyorum diyorsan, reklam aralarında kıl, ama yeter ki namaz kılkulp benim namaz kılmama ne gerek var? ben zaten iyi bir hem iyi insan olmak ve hem de namaz kılmak dinen emredilmiştir. biri diğerinin yerine geçmez, yani hem iyi insan olmak hem de namaz kılmak zorundasın. kılmıyorum diyorsan sen bilirsin, fakat bil ki istersen rahibe theresa ol kılmadığın namazlardan günde 5 defa arapça anlamadığım duaları okuyup eğilip kalkmak bana ne sağlayacak, boş ver. cevap haklısın ne olduğunu bilmeden arapça bir şeyler söylemenin bir anlamı yok, namazda söylediğin herşeyin türkçe'sini öğrenebilirsin böylece hem ne dediğini anlamış olursun, hem de bir iki kelime yabancı dil öğrenirsin. ama gene de "ben arapça namaz kılmam" diyorsan sen bilirsin, sen türkçe kıl, ama yeter ki kıl, ve arapça namaz kılanlara karışma, yani leküm diniküm veliye bu kadar sevgili suserler bir başka "kulplar ve cevaplar" entry'sinde buluşmak üzere... hasta la vista tembellikten uzak, disiplinli bunyelerin yapabilecegi fiziksel ve ruhsal aktivite. bir nevi yoga... aslinda yaslanmayi, olume yaklasmayi beklemesek de gencken yapsak ve baska hicbir sartini yerine getirmesek islamin, cok daha faydali olacagini dusunuyorum son zamanlarda. yani demek istedigim birdenbire dine yonelmek ya da inacli bir musluman olmaya karar vermek falan degil... insanin sabahin daha once hic uyanik olmadigi bir saatinde kalkip, abdest alip vucudu uyandirip, kendine getirip namaz kilmasi bir nevi sabah sporu gibi kadar, insanin kendisini zinde ve iyi hissedecegi daha huzurlu bir aktivite olamaz aslinda...keske yapabilsem, keske yapabilsek... uzerimize serpilmis bu olu topragini, bu rehaveti altedebilsek... dayatıldığı vakit dinden namazdan daha bir soğutan eylem. kılandan çok kılmayanın içine dert olan ibadetler silsilesi. kılmayanların hakkında yorum yaparken terbiye sınırlarını aşmamasını gerektiren ibadettir. başkası için fuzuli şekilde zaman kaybı olarak gözüken durum, inananlar için büyük bir huzur ve rahatlama vesilesidir. allah'la başbaşa kalıp, tefekküre dalarak belki de günahlarından arınma vesilesidir. he inanmazsan elbette kılmazsın namazını. kimse de sana "aga neden kılmıyorsun" demez, diyemez. çünkü; dinde zorlama yoktur. * ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Kayıt tarihi 5 Mayıs 2021 Mesaj Tepkiler 921 1 Namaz kılmak için sadece Fatiha suresini bilmek yani tek bir sure bilmek farz bir gerekliliktir fakat Fatiha’dan sonra okunan ve ’zammı sure’’ olarak adlandırılan sureleri de bilmemiz ibadetimiz için daha hoş olacaktır. Namazda okunan zammı surelere örnek verecek olursak Fil Suresi, Kureyş Suresi, Maun Suresi, Kevser Suresi, Kafirun Suresi, Nasr Suresi, Tebbet Suresi, İhlas Suresi, Felak Suresi, Nas Surelerini örnek verebiliriz. Kayıt tarihi 30 Temmuz 2021 Mesaj Tepkiler 2 Bende sadece Fatiha yeterli diye bilmekteyim. A- A+ Esas olarak kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Ancak kişi nafile namaz kılınması mekruh olmayan bir vakitte, sebepli veya sebepsiz dilediği kadar nafile namaz kılabilir. Kurban kesen kişi de böyle bir ibadeti yapma imkânına kavuştuğu için Allah’ın verdiği nimete şükür olarak iki rekât nafile namaz kılabilir. Kaynak Diyanet Haber Kadir Gecesi yapılacak dua ve ibadetler nelerdir? Kadir Gecesinin fazileti ve Kadir Gecesinde yapılacak 10 ibadet… İSLAM’DA KADİR GECESİNİN FAZİLETİ VE ÖNEMİ NEDİR? Ramazân-ı Şerîf’in en müstesnâ vakti “Kadir Gecesi”dir. Allah Teâla Kadir Sûresi’nde Kur’an-ı Kerim’in Kadir Gecesi’nde indirildiğini ve bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu bildirmiştir. bkn. Kadir Sûresi 1-5 Peygamber Efendimiz bu gece hakkında “Kadir gecesini, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı hâriç- geçmiş günâhları bağışlanır.” Müslim, Müsâfirîn, 175 buyurmaktadır. Başka Hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur “Ramazan’da Allâh’ın öyle bir gecesi vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Kim o gecenin hayrından mahrum kalırsa gerçekten büyük bir kazançtan mahrum kalmış olur.»” Nesâî, Sıyâm, 5; Ahmed, II, 230, 385, 425 Bu gecede yapılacak ibadet ve duaların kıymeti 80 yıldan daha evladır. Kadir Gecesi yapılması tavsiye edilen dua ve ibadetler… 1- DUA ETMEK Kadir Gecesi Duası Kadir Gecesi’nde yapılacak en mühim ibâdetlerden biri duâdır. Nitekim Hz. Âişe -radıyallâhu anhâ-, Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz’e “–Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sormuş, Fahr-i Kâinat Efendimiz de şöyle dua etmesini tavsiye etmişlerdir Okunuşu “Allahümme inneke afuvvün tuhibbul afve fa’fu annî” Anlamı “Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!…” Tirmizî, Daavât 84. Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua 5 2- NAMAZ KILMAK Kaza Namazı Hak dostları namaz borcu olanların bu mübârek gecelerde kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir. Kadir Gecesi Namazı Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri Dualar ve Zikirler kitabında Kadir Gecesi Namazını söyle tarif ediyorlar Evvelâ iki rekat namaz, her rekatta Fâtiha’dan sonra yedi kere İhlâs-ı şerîf okunacak, selâmdan sonra yetmiş kere istiğfar edilecektir. Sonra yine iki rekat namaz, her rekatta Fâtiha’dan sonra üç kere İhlâs ve selâmdan sonra şu duâ okunacak Anlamı “Dâimâ ayakta ve uyanık olan zâtı tesbih ederim. Dâimâ vâr olan zâtı tesbih ederim. Hiçbir zaman gâfil olmayıp dâimâ muhafaza eden zâtı tesbih ederim. Cömert olup cimrilik yapmayan zâtı tesbih ederim. Cezâlandırmada acele etmeyip merhametle muâmele eden zâtı tesbih ederim. Allah’ı tesbih ederim, hamd Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet ancak yüce ve azamet sahibi Allah’ın tevfîki iledir. Sen’i tesbih ederim ey Alîm, Sen’i tesbih ederim ey Azîm! Benim pek büyük olan günahlarımı mağfiret eyle!” 3- KUR’ÂN-I KERÎM OKUMAK Kurʼân-ı Kerim’in indirildiği bu müstesna gecede yapılacak en güzel ibadetlerden biri de Kuran okumaktır. Allah dostları bu gecelerde çokça Kur’ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır Ayet-i kerimede buyrulur “Şüphesiz, biz onu Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh Cebrail o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” Kadir Sûresi 1-5 İbni Mesut’tan rivayet edildiğine göre, Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu “Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16 İbni Abbâs’tan rivayet edildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurdu “Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18 4- TEVBE VE İSTİĞFAR ETMEK Kadir Gecesi rahmetin sağnak-sağnak indiği pek mübarek bir gecedir. Bu gece affedilmemiz için çokça tevbe ve istiğfar halinde bulunmamız gerekir. Zira Peygamber Efendimiz bu gecede bağışlanmak için dua etmemizi tavsiye etmişlerdir. bk. Tirmizî, Daavât 84 Ayrıca ne kadar günahımız olursa olsun Allah Teâla, şirke düşmeyenlerin günahlarını affedeceğini müjdelemiştir. bk. Müslim, Îman, 279 Hazret-i Peygamber Efendimiz de “Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…” Müslim, Zikir, 42 buyurarark her gün istiğfar etmemiz gerektiği vurgulamıştır. 5- SALAT U SELAM GETİRMEK Rasûlullah Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. bkn. Ahzâb Suresi 56 Ayrıca Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- salavat getirenin bütün sıkıntılarının giderileceği bildirilmiştir. bkn. Tirmizî, Kıyâmet, 23. Bu gece Efendimiz’e çokça selam vermeli ve salavat getirmeliyiz. Nitekim Ayet-i kerîmede buyrulur “Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” el-Ahzâb, 56 Übey bin Kâb diyor ki “Hazret-i Peygamber’e – Yâ Resûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum. – Dilediğin kadar yap.» buyurdu. – Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum. – Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu. – Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim. – Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu. Ben yine – Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum. – İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu. – Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince – O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” Tirmizî, Kıyâmet, 23 6- HAMD ETMEK VE ŞÜKÜR HALİNDE BULUNMAK Kadir Gecesi başka ümmetlerde olmayıp sadece Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in ümmetine mahsus muhteşem bir hazinedir. Bu mübârek gecede Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız. Âyet-i kerîmede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!…” Furkân sûresi, 58 buyrulmaktadır. Resûl-i Ekrem Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de şöyle buyurmuşlardır “Meşrû işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” İbn-i Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvud, Edeb, 18 “Şükür, îmânın yarısıdır…” Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 107 “Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerine hamd ü senâ, insanı nîmetin zevâlinden emîn kılar.” Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no 3836 “Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağir, no 3835 7- ALLAH TEÂLÂ’YI ÇOKÇA ZİKRETMEK Mübârek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmemiz gerekir. Biz Allah Teâlâ’yı zikredince, Allah da bizi şanına uygun bir tarzda zikretmekte; rahmet ve yardımda bulunmaktadır. Kulluğumuzu kabul buyurmakta, tevbe ve istiğfarlarımızı işitmekte ve dualarımıza icâbet etmektedir. Hadis-i kudsîde şöyle buyrulur “Kulum beni zikrettiğinde ben onunla beraberim. O beni kendi içinde zikrederse ben de onu zâtımda zikrederim. O beni bir topluluk içinde zikrederse, ben de onu o topluluktan daha hayırlı bir topluluk içinde zikrederim.” Buhârî, Tevhid 15 Âyet-i kerîmede buyrulur “O halde siz beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin ve sakın nimetlerime nankörlük etmeyin.” Bakara Sûresi 152 “Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!” el- A’râf, 205 “Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” el-Müzzemmil, 8 “…Allâh’ı zikretmek, elbette en büyük ibâdet’tir…” el-Ankebût, 45 Allâh Resûlü şöyle buyurur “Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.” Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52 “Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri var oldukça, kıyâmet kopmayacaktır.” Müslim, Îmân, 234/148 8- SADAKA VERMEK Bu müstesnâ geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir. Fakir ve muhtaçları bu gecede daha çok sevindirmeli onların gönüllerini almalıyız. Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği unutmamalıyız. Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur “Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları sever.” el-Bakara, 195 Efendimiz zengin-fakir her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. Buhârî, Edeb, 34 9- TEFEKKÜR ETMEK Bu mübarek gecede Rabbimizin verdiği nimetleri bol-bol tefekkür etmemiz gerekir. İnsanoğlunu mânevî zirvelere götürecek en büyük vâsıtalardan biri de, sükûtun derinliklerine dalarak hakîkati tefekkür etmektir. Nitekim Ayet-i Kerime’de buyrulur “Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken her vakit Allâh’ı zikrederler, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler ve şöyle derler Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen’i tesbîh ederiz. Bizi Cehennem azâbından koru!»” Âl-i İmrân, 191 10- KUL HALARINIZI HELALLEŞİNİZ Kıyâmet gününün dehşet verici hesâbından selâmetle çıkabilmek için bilhassa kul haklarından sakınıp hak sahipleriyle helâlleşmek zarûrîdir. Bu mübarek geceler bunun için en güzel fısaltalrdır. Rasûlullah Efendimiz, bu hususta ümmetine pek çok tavsiyelerde bulunmuşlardır. Nitekim bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur “Kimin üzerinde bir din kardeşinin ırzı, nâmusu veya malıyla ilgili bir hak varsa, altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyâmet günü gelmeden evvel o kimseyle helâlleşsin! Aksi hâlde, kendisinin sâlih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktârınca sevaplarından alınır hak sahibine verilir. Şayet iyilikleri yoksa, zulmettiği kardeşinin günahlarından alınarak onun üzerine yükletilir.” Buhârî, Mezâlim 10, Rikàk 48

namaz kilmak icin ne yapmam gerekir