🥉 Yalan Söylemek Ve Hırsızlık Yapmak
XFFl. Dinimizde yapılması yasak olan şeylere haram denir. Yapılması hoş karşılanmayan küçük günahlar ise ''mekruh'' olarak tanımlanır. 7 Büyük Günah Nedir? 1- Şirk Koşmak Şirk, Allah'tan başla ilah edinmek demektir. Müşrikler ve putperestler edindikleri ilahların önünde secde eder ve onlardan yardım diler. 2- Zina Yapmak Zina, şirkten sonraki en büyük günahtır. 3- İçki İçmek Maide Suresinin 90. ayetinde içkiden şeytan işi bir pislik olarak bahsedilir. 4- Yalan Hem yalan söylemek hem de yalancı şahitlik yapmak, 7 büyük günahtan biridir. 5- Birini öldürmek Dinimize göre bir kişiyi öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir. Cinayet işlemek gibi intihar etmek de en büyük günahlar arasında yer alır. 6- Faiz Faiz yemek, helal değildir. Dinimize göre sadece alın teriyle kazanılmış para helal ve meşrudur. 7- Büyü yapmak Fitnenin en büyük nedenlerinden biri büyüdür. Bu nedenle tüm insanlara haram kılınmıştır. Diğer Büyük Günahlar Nelerdir? 1- Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak. 2- Yetim hakkı yemek. 3- Anne babaya kötü davranmak. 4- İftira atmak. 5- Kumar oynamak 6- Cimrilik 7- Tembellik 8- İbadetleri bile isteye aksatmak 9- Hırsızlık yapmak 10- Kibir Büyük Günahların Affı İçin Edilecek Dualar? Dinimizde şirk hariç tüm günahlar için tövbe kapısı açık bırakılmıştır. Günahların affedilmesi için bol bol tövbe edilmeli ve Allah'tan bağışlanma dilenmelidir. Büyük günahların affı için tövbe istiğfar duası okunmalıdır ''Allah'ım! Beni bağışlamanı diliyorum. Dilimle, elimle, gözümle bilmeden işlediğim günahlarım için tövbe ettim. Sen hep diri olan, benim nefsime uymama ve tekrar tekrar aynı günahları işlememe mani ol. Sen çok esirgeyen, çok bağışlayansın. Sana, gönderdiğin peygamberlere ve indirdiğin kitaplara şüphesiz iman ettim. İman ederim ki son kitap Kuran'ı Kerimdir ve Hz. Muhammed son peygamberdir.'' Haram Olan Şeyler Nelerdir? 1- Domuz eti yemek 2- İsraf 3- Rüşvet ve haksız kazanç 4- Dedikodu. 5- Emanete hıyanet etmek 6- Kıskançlık 7- Açgözlülük İslam'da Helal Kılınan Şeyler Nelerdir? Dinimizde haram kılınmayan her şey mubah sayılır ve helal dairesinin içindedir.
Yalan söylemek ve hile yapmanın zararlarıyalan söz konuşmk ve hile yapmanın insana verdiği zararlar..Yalanın zararları... Kişi, doğru veya yanlış her duyduğu şeyi söylememelidir. Müslüman, tehlike görse bile doğruyu söyler, yalan konuşmaz. Çünkü doğru söylemekte tehlikelerden kurtuluş vardır. Kurtuluş doğrulukta, helâk olmak ise yalandadır. Peygamber Efendimiz “Duyduğu her şeyi söylemesi, kişiye günah olarak yeter.” ve “Kim ki, yalan söylemeyi ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa, Allâhü Teâlâ o kimsenin yemeyi, içmeyi bırakmasına, orucuna bir kıymet vermez.” kişiye ve topluma zararlı olan tutum ve davranışlara elbette izin vermez. Allah insanları yalandan kaçınmaya ve doğru olmaya çağırır. Nitekim Kuran'da şöyle buyrulmaktadır ''... Yalan sözden kaçının!'' ''...Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!''Yüce Allah doğruluğu adaletle hükmetmeyi yalan ve hileden uzak durmayı herkesten istemektedir. Peygamberimiz de doğruluğa sarılmayı emretmektedir .0 doğruluğun iyiliğe iyiliğin de cennete; yalanın kötülüğe kötülüğün ise cennetten mahrum edeceğini demektir ki insan yalan söylemeyi alışkanlık haline getirirse kötülüklere yakın olur. Bunun sonunda da cezalandırılır. Aklını kullanan herkes yalan ve hilenin ne kadar kötü olduğunu bilir. Ancak aklını iyi kullanamayanlar yalan ve hile ile elde ettikleri geçici yararları kar zannederler halbuki onlar zarar etmişledir. Son eklenen ruyalar rüya tabiri Rüyada beyaz kıyafetli olarak hz. Ali'yi görmek Dağdan inerken kurbağadan korkup bağırdım Altın yüzük, kar, ölü hayvanlar ve bal ikram ettim Rüyamda bulaşık makinası almam ne demek devamlı dişlerim elime dökülüyor agrısız rüyam da başka kimse nı namaz kıldı nı gormek rüyada kar görmek rüyamda sigara paketini eşime verdim ruyamda sag elımın sarktıgını gordum
Yalan ne demektir? İnsan neden yalan söyleme isteği duyar? Kuran'da geçen yalan ve yalan söylemek ile ilgili ayetler hangileridir? Yalan ile ilgili hadisi şerifler neler? İşte sizler için hazırladığımız yalan ile ilgili ayet ve hadisler...Yalan, kişinin gerçeği saklayıp bildiğinin aksini söylemesidir. Yalancılık çok çirkin bir huydur. Dinimiz yalanı haram kılmış ve şiddetle rûhî bir hastalıktır, müslümanların kendilerini bundan korumaları gerekir. Çocuklar daha küçükken doğru sözlülüğe alıştırılmalı, yalanın zararları kendilerine anlatılmalıdır. İmandan sonra en güzel haslet doğruluktur. Doğruluk ulvi bir sıfat, bunun karşıtı olarak yalancılık da çok kötü bir huydur. Yalan insan vicdanını tahrip eden, kendisine ve topluma saygısını yok eden çirkin bir davranıştır ve günahtır. Mümin yalan konuşmaz. Zira mümin güvenilir kimse demektir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de yalanı ve yalancılığı yasaklamış bunun zararlarına işaret etmiştir. YALAN İLE İLGİLİ AYETLER Ankebut Suresi, 68. ayet "Allah hakkında yalan uydurup iftira edenlerden veya kendisine hak geldiği zaman onu yalan sayandan daha zalim kimdir? İnkar edenlere cehennem içinde bir konaklama yeri mi yok?" Bakara Suresi, 10. ayet "Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azap vardır." Hac Suresi, 30. ayet "İşte böyle; kim Allah'ın haram kıldıklarını gözetip hükümlerini yüceltirse, Rabbinin Katında kendisi için hayırlıdır. Size haklarında yasaklar okunanlar dışındaki hayvanlar helal kılındı. Öyleyse iğrenç bir pislik olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının." Saff Suresi, 2. ayet "Ey iman edenler, yapmayacağınız şeyi neden söylersiniz?" Saff Suresi, 3. ayet "Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah Katında bir gazab konusu olması bakımından büyüdü büyük bir suç teşkil etti." Nur Suresi, 11. ayet "Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan bir ceza vardır. Onlardan iftiranın büyüğünü yüklenene ise büyük bir azap vardır." Nur Suresi, 12. ayet "Onu işittiğiniz zaman, erkek mü'minler ile kadın mü'minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup "Bu, açıkça uydurulmuş iftira bir sözdür" demeleri gerekmez miydi?" Enbiya Suresi, 77. ayet "Ve ayetlerimizi yalanlayan kavimden 'ona yardım edip-öcünü aldık'. Şüphesiz onlar, kötü bir kavimdi, Biz de onların tümünü suya batırıp boğduk." Nisa Suresi, 112. ayet "Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan bühtanı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir. En'am Suresi, 39. ayet "izim ayetlerimizi yalan sayanlar karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah, kimi dilerse onu şaşırtıp-saptırır, kimi dilerse de onu dosdoğru yol üzerinde kılar. Araf Suresi, 37. ayet Öyleyse, Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimdir? Kitaptan kendilerine bir pay erişecek olanlar bunlardır. Nihayet elçilerimiz, hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara diyecekler ki "Allah'tan başka taptıklarınız nerede?" "Onlar bizi yüzüstü bırakıp-kayboldular" diyecekler. Böylelikle Bunlar, gerçekten kafirler olduklarına kendi aleyhlerinde şehadet ettiler. Araf Suresi, 64. ayet Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları suda-boğduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi. Araf Suresi, 147. ayet Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar, onların amelleri boşa çıkmıştır. Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı? Araf Suresi, 182. ayet Ayetlerimizi yalanlayanları ise, onları bilmeyecekleri bir yönden derece derece günahları yükletip azaba yaklaştıracağız. Şuara Suresi, 223. ayet Bunlar şeytanlara kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler. Mürselat Suresi, 37. ayet O gün, yalanlayanların vay haline. Buruc Suresi, 19. ayet Hayır; inkar edenler, kesintisiz bir yalanlama içindedirler. Cin Suresi, 5. ayet "Oysa biz, insanların ve cinlerin Allah'a karşı asla yalan söylemeyeceklerini sanmıştık." Ma'un Suresi, 1. ayet Dini yalanlayanı gördün mü? Nisa Suresi, 50. ayet Allah'a karşı nasıl yalan uyduruyorlar, bir bak. Bu, apaçık bir günah olarak yeter. En'am Suresi, 49. ayet Ayetlerimizi yalanlayanlara, fıska sapmalarından dolayı azap dokunacaktır. En'am Suresi, 116. ayet Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.' Mutaffifin Suresi, 10. ayet O gün, yalanlayanların vay haline. Ahzab, 33/70-71 Ey iman edenler! Allah’tan sakının ve doğru söz söyleyin. Böyle davranırsanız, Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar. Kim Allah ve Resulüne itaat ederse, büyük bir kurtuluşa ermiş olur. Furkan, 25/72 Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir. Yalan, insanların birbirine düşmesine, toplumdaki ahengin bozulmasına sebep olduğu için, çok çirkin bir fiil olarak kabul edilmiştir. Dinimiz, yalan söylemeyi haram kılmış, dünyada da ahirette de huzur, mutluluk ve kurtuluşun doğru söylemekte olduğunu bildirmiştir. Atalarımız “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” derken önemli bir gerçeğe işaret etmişlerdir. Yalan, sahibini utandırır, rezil eder. Kişinin yalancı olduğu bir kere anlaşıldı mı, söylediği doğru sözlere de inanılmaz. YALAN İLE İLGİLİ HADİSLER Yalan söylemek ile ilgili hadisi şerifler... Size Büyük Günahların En Büyüğünü Söyleyeyim Mi? Abdurrahman b. Ebû Bekre'nin naklettiğine göre, babası Ebû Bekre ra şöyle anlatmaktadır “Resûlullah sav üç kere, 'Size büyük günahların en büyüğünü söyleyeyim mi?' buyurdu. 'Evet söyle yâ Resûlallah!' dedik. Bunun üzerine Resûlullah, 'Allah'a ortak koşmak ve anne-babaya saygısızlık/kötülük etmektir.' buyurdu. Sonra arkasına yaslanmış hâldeyken doğruldu ve şöyle dedi 'Dikkat edin bir de yalan söylemek ve yalancı şahitlik yapmaktır. Dikkat edin bir de yalan söylemek ve yalancı şahitlik yapmaktır.' Bu cümleyi o kadar çok tekrarladı ki 'Susmayacak.' dedim.” Buhârî, Edeb, 6 Mümin Yalancı Olur Mu? Safvan İbnu Süleym anlatıyor "Ey Allah'ın Resulü! dedik, mü'min korkak olur mu?" "Evet!" buyurdular. "Pekiyi cimri olur mu?" dedik, yine "Evet!" buyurdular. Biz yine "Pekiyi yalancı olur mu?" diye sorduk. Bu sefer "Hayır! Buyurdular. Muvatta, Kelam, 19, 2, 990 Allah Katında İsminiz Ne Diye Kaydedilecek? İmam Malik'e ulaştığına göre, İbnu Mes'ud şöyle demiştir "Kul yalan söylemeye ve yalan söyleme niyetini taşımaya devam edince bir an gelir ki, kalbinde önce siyah bir nokta belirir. Sonra bu nokta büyür ve kalbinin tamamı simsiyah olur. Sonunda Allah nezdinde "yalancılar" arasına kaydedilir. Muvatta, Kelam, 18, 2, 990 Yazıklar Olsun O Kimseye! Hakim babası ve dedesi tariki ile anlatıyor " Resulullah buyurdular ki "Yazıklar olsun o kimseye ki, insanları güldürmek için konuşur ve yalan söylerler! Yazık ona, yazık ona!" Ebu Davud, Edeb, 40/ 88, V, 265 Yalancı Değildir! Ümmü Külsüm Bintu Ukbe anlatıyor "Resulullah işittim, diyordu ki "İki kişinin arasını düzelten, hayır söyleyip, hayır tebliğ eden kimse yalancı değildir." Müslim, Birr, 45/101, III, 2011 Biri Cennete Diğeri Cehenneme Götürür İbnu Mes'ud anlatıyor "Rasulullah buyurdular ki "Sıdk insanı birr'e Allah'ı razı, edecek iyiliğe götürür, birr de cennete götürür. Kişi, doğru söyler ve doğruyu arar da sonunda Allah'ın indinde sıddîk doğru sözlü diye kaydedilir. Yalan da kişiyi haddi aşmaya götürür. Haddi aşmak da ateşe götürür. Kişi yalan söyler ve yalanı araştırır da sonunda Allah'ın indinde yalancı diye kaydedilir." Buharî, Edeb,78/ 69, VII, 95; Müslim, Birr,45/ 102, 103, III, 2012; Muvatta, Kelam 16, 2, 989; Ebu Dâvud, Edeb,40/ 88, V,264 Rasulullah'dan Ne Ezberledin? Ebi'l-Cevzâi anlatıyor "Hasan İbnu Ali "Rasulullah'dan ne ezberledin?" diye sordum. "Rasulullah'dan "Sana şüphe veren şeyi terk et, emin olduğun şeye ulaşıncaya kadar git. Zira sıdk doğruluk kalbin itminanıdır, yalan şüphedir, diye cevap verdi." Tirmizî, Kıyâmet, 35/ 61, IV,668 Kişiyi Münafık Yapan Dört Haslet İbnu Amr İbni'l-As anlatıyor "Resulullah buyurdular ki "Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu bırakıncaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var demektir Emanet edilince hıyanet eder, konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, husumet edince haddi aşar." Buharî, İman, 2/ 24, I,14 Münafığın Belirtisi Ebu Hüreyre den rivayete göre Peygamberimiz şöyle buyurmuştur “Münafığın belirtisi üçtür Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman sözünde durmaz, kendisine bir şey emanet edildiği zaman hıyanet eder.” Buhari, İman, 2/24, I,14 Çocuğa Şaka Yalan Olur Mu? Abdullah b. Âmir diyor ki; Peygamberimizin evimizde bulunduğu bir günde, annem, “yavrum gel, sana bir şey vereceğim” diye beni çağırdı. Peygamberimiz anneme “Çocuğa ne vermek istedin” diye sordu. Annem Hurma vermek istedim, dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz “Eğer bir şey vermeseydin sana bir yalan günah yazılırdı” buyurdu. Ebu Davud, Edeb, 45/80, V,265 Yalanı Terk Etmeyene Uyarı! “Yalanı ve yalana göre hareket etmeyi terk etmeyenin yemeyi içmeyi bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur!” Buhârî, Savm,8. Peygamberimiz Ben Kefilim Diyor! Ebu Ümâme Resûlullah şöyle buyurmuştur “Ben, haklı olduğu hâlde bile çekişmeyi bırakan kimse için cennetin avlusunda bir köşk, şaka da olsa, yalan söylemekten kaçınan kimse için cennetin ortasında bir köşk ve ahlâkı güzel olan kimse için de cennetin en yüksek yerinde bir köşk verileceğine kefilim.” Ebû Davûd, Edeb, 7, V, 150 YALAN SÖYLEMEK İLE İLGİLİ YAZILAR İLK YALANI KİM SÖYLEMİŞTİR? YALAN SÖYLEMEK BEREKETİ ENGELLER İSLAM’DA YALAN SÖYLEMENİN VE YALANCI ŞAHİTLİK ETMENİN HÜKMÜ ÇOCUKLAR NEDEN YALAN SÖYLER? YALAN SÖYLEMEK, GIYBET ETMEK, HARAMA BAKMAK ORUCU BOZAR MI? YALAN YERE YEMİN ETMENİN GÜNAHI NEDİR? İSTATİSTİKLERLE SÖYLENEN YALANLAR YALAN HADİS UYDURMANIN CEZÂSI KÜÇÜK YALANDAKİ BÜYÜK TEHLİKE! İslam ve İhsan
Alıntı Misafir adlı kullanıcıdan alıntı islam dininin yasakladığı davranışlar 1. DİNİMİZİN SAKINMAMIZI İSTEDİĞİ BAZI KÖTÜ DAVRANIŞLAR Yalan Söylemek ve Hile Yapmak Dinimiz kişiye ve topluma zararlı olan tutum ve davranışlara elbette izin vermez. Allah, insanları yalandan kaçınmaya ve doğru olmaya çağırır. Nitekim Kuran'da şöyle buyrulmaktadır ''... Yalan sözden kaçının!'' , ''...Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!'' 2 Yüce Allah, doğruluğu, adaletle hükmetmeyi, yalan ve hileden uzak durmayı herkesten istemektedir. Peygamberimiz de doğruluğa sarılmayı emretmektedir .0, doğruluğun iyiliğe, iyiliğin de cennete; yalanın kötülüğe, kötülüğün ise, cennetten mahrum edeceğini Bu demektir ki, insan, yalan söylemeyi alışkanlık haline getirirse, kötülüklere yakın olur. Bunun sonunda da cezalandırılır. Aklını kullanan herkes, yalan ve hilenin ne kadar kötü olduğunu bilir. Ancak, aklını iyi kullanamayanlar, yalan ve hile ile elde ettikleri geçici yararları kar zannederler, halbuki, onlar zarar etmişlerdir. Gıybet ve İftira Gıybet, bir kimsenin yüzüne karşı söylendiğinde üzüleceği eksiklerini ve hatalarını arkasından konuşmaktır. Dinimizde, başkalarının gıybetini yapmak kusurunu aramak yasaklanmıştır. Bu konuda Yüce Allah, Kuran'da şöyle buyurmaktadır ...Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz, diğerinizi arkasından çekiştirmesin...''1 iftira ise, kelime anlamıyla bir kimseyi yapmadığı bir kötülükle suçlamak demek tir. iftira etmek ahlaksızlıktır. 0, ne insanlığa, ne de Müslümanlığa sığar. iftira edenler zulme yol açar, kötülüğe alet olurlar. iftira etmek, aynı zamanda, kul hakkı almaktır, Kul hakkı alanlar, başkalarının "ahını alırlar. Onlar da mutlaka karşılığını görürler. Hırsızlık Hırsızlık, sözlükte "kendine ait olmayan bir şeyi çalıp, kendine mal etme işi" di ye tanımlanmaktadır. İslamiyet, her ne şekilde olursa olsun, bir kimsenin başkasına ait mala el uzatmasını yasaklamıştır. Bu bakımdan, hırsızlık, çalıp-çarpma, gasp, haksız kazanç, rüşvet, hileli kazanç, eksik tartı ve ölçü hepsi haramdır. Başkalarının kapılarını dinlemek, evlerinin içini gözetlemek de göz ve kulak hırsızlığıdır. Öğrencilerin kopya çekmesi de haksız kazançtır, bir başka çeşit hırsızlıktır. Kopya şahsiyeti zedeler, kişinin kendine güvenini yitirmesine yol açar. Kıskançlık Kıskançlık yani haset, bir arkadaşımızın veya başkalarının başarılarını çekememektir. Onların yaptıkları, başardıkları işler karşısında eziklik duymaktır. Başkalarının üstünlüklerini çekememek, kötü bir huydur, ruhsal bozukluktur. çoğu kıskanç kişiler, bazen çılgınca işler de yapabilirler. Kıskançlık, onları saldırgan yapar. Yahut kıskandığı kişiye akıl almaz zararlar vermesine yol açar. Ama sonunda yine de kıskanç olan kişinin kendisi zarar görür. Kuran’ı kerim, kıskançlığı reddederken, aç gözlülükten korunmuş kimselerin gerçek mutluluğa ulaşacaklarını bildirir. 2 Başkalarını kıskanmamalı, onlara imrenmeliyiz. imrenmek, onların iyi hallerine özenmek demektir. imrenilecek insanları da takdir etmek gerekir. Ahlak açısından buna "gıpta etmek" denir. Peygamberimiz de bunu teşvik etmiştir. insan gıpta ederek yükselebilir. Alay Etmek İstihza yani alay etmek, bir insanı hor görmedir yahut bir insanla söz, yazı veya hareketle eğlenme, onu aşağılama demektir .Alay etmek, İslam hoş görmediği davranışlardandır. Alay etmek de ruhsal bir rahatsızlıktır. Yalancılık gibi, kıskançlık gibi alay etmek de insanı içten içe çökertir. Alay ettiği kişilerin düşmanlığını çeker. Herkes ondan uzak durmak ister. insan kendini büyük görmezse, alay etme alış kanlığından kurtulabilir. Bunun gibi insan kişiliğine saygı duyarsa, yine bu hastalık tan kurtulabilir . Büyüklenmek Kibir Kibir, kelime olarak büyüklük, büyük olma, kibirlenme, büyüklük taslama ve kendini başkalarından üstün tutma gibi anlamlara gelir. Kibir, İslam'da kötü huyların başında gelir. Tehlikeli bir davranış olan kibir, insanlar arasında kin doğurur. Toplum sal uyuşma ve kaynaşmayı baltalar, dostların gönüllerine nefret sokar. Zira kibirli in san, kendisi için sevip istediğini öteki Müslümanlar için istemez. Kibirde benlik iddi ası bulunduğundan böyle birisi alçak gönüllü olamaz. Bundan dolayı kibiri ve kibirli insanı hiçbir din hoş görmez. Büyüklenen, böbürlenen kişi, hem çevresinde hem de toplumda sevilmez. Çünkü böyle bir kişi, herkese tepeden bakar. Kendi dışındaki in sanları hakir görür. Hep kırıcı ve yıkıcı bir tavır içinde olur. insanlar arasında büyüklenen, böbürlenen kişileri Yüce Allah, şu şekilde uyar maktadır. "...Yeryüzünde böbürlenerek yürüme..." 1 Yine Kuran'da Allah, "...0 Allah büyüklük taslayanları asla sevmez." 2 buyurarak, kibirlileri sevmediğini belirtmektedir . Kötü Zanda Bulunmak insanlar, kusursuz değildir. Bazen en yakın dostumuz bile, bize karşı kırıcı ve incitici davranışlarda bulunabilir. Ancak bu gibi olayları büyütüp o dostumuz hakkın da kötü zanda bulunmamız, dostluk bağlarını koparabilir. Bu doğru bir davranış değildir. Yüce Allah, değil kötü zan, hatta zandan bile kaçınmak gerektiğini Kuranıkerim’de şöyle belirtmiştir; "Ey iman edenler! Zandan çokça kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin." 3 Burada kaçınmamız istenen zan, kötü zandır. Ancak iyi zanda bulunmak gerekir. Aksi halde Allah'ın sevmediği davranışı yapmış oluruz. Gerçek mümin, kendisine karşı yapılan her kırıcı ve incitici davranışlara karşı kötü zanda bulunmamalıdır. Mümin dostlarını hemen terk etmemelidir. Çünkü dost kazanmak zor; ama kaybetmek kolaydır. Başkalarının Özel Hayatını Araştırmak İslam, Özel hayatın gizliliğine saygı duyar. Onun açığa vurulmasına karşı çıkar. Özel hayatın gizliliğinin korunmasından yanadır. Nitekim Kuran’da Yüce Allah şöyle buyurmaktadır "Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere geldiğinizi fark ettirip ev halkına selam vermedikçe girmeyin. Bu, sizin için daha iyidir; herhalde bunu düşünüp anlarsınız. Orada kimse bulamadınızsa, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size "Geri dönün!" denilirse hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha temiz bir davranıştır. Allah yaptığınızı bilir." 4 Anne, Baba ve Büyüklere Saygısızlık Dinimiz, Allah'a kulluktan sonra, en önemli görevin ana ve babaya iyi davranmak olduğunu bildirir. Bu hususta Kuranıkerim’de şöyle buyrulmaktadır "...Onlara "öf" bile deme..." 5 Bundan dolayı onlara iyi davranmalı, istedikleri her şeyi yapmalıyız. Onların gönüllerini kırmamalı, onları hoşnut etmek için özen göstermeliyiz. Ellerini öpüp hayır dualarını almalıyız. Bu bize, büyük bir manevi destek verir. Annemiz, babamız, öğretmenlerimiz gibi büyüklerimiz, bizim hayata daha iyi ha zırlanmamız için bize yol gösterirler, örnek olurlar. Bize iyi, dürüst olmayı öğretirler. Kötülere ve kötülüklere karşı bizi hep uyarırlar. Bütün bunlardan dolayı onlara saygı duyarız. 2. DİNİMİZİN SAKINMAMIZI İSTEDİĞİ KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR Alkollü İçki İçmek Alkolün bedende yaptığı yol açtığı çok çeşitli hastalıklardan başka, ruhsal bir takım zararları da vardır. Onun ruhi zararları daha çok, zihin, dikkat, bilinç ve irade üzerinde görülür. Ayrıca ümitsizlik ve karamsarlık doğurur. Trafik kazaları, cinayetler, aile kavgaları ve hukuka aykırı her çeşit eylemde alkolün etkisi görülür. Ayrıca ruh ve akıl hastalıklarında da alkolün etkisi unutulmamalıdır. Bireysel ve toplumsal zararlara yol açan alkollü içkiyi dinimiz de açık hükümlerle yasaklamıştır. Kuran’da içkinin yasaklanması aşama aşama gerçekleşmiştir. En sonunda Yüce Allah, şöyle buyurmuştur "Ey inananlar! içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi olan pisliklerdir. Bunlardan sakının ki kurtuluşa eresiniz." 1 İslam içkiyi yasaklamakla akla önem vermiştir. Çünkü alkol, aklı baştan alır. Aklın kontrolünü kaybetmesine yol açar . Uyuşturucu Kullanmak Uyuşturucu alışkanlığı, bir hastalıktır. Bu kötü alışkanlık ve hastalığın nedenleri de çeşitlidir. Bunlar arasında insanın zaafları, sorumluluktan kaçışı, eğitimsizlik sayılabilir. Ayrıca, insanların birbirini olumsuz yönde etkilemeleri ve kötü çevre şartları, Lükse ve gösterişe dayalı yapay hayatın verdiği tatminsizlik, manevi boşluk, ide al yoksunluğu, fakirlik ve yalnızlığın verdiği çaresizlik gibi hususlar da bu hastalığın nedenleri arasında gösterilebilir . İslam, aynen içkiyi yasakladığı gibi uyuşturucu madde kullanımını da kesin bir ifadeyle yasaklamıştır. Zira, Kuran’da geçen içki yasağı, sarhoşluk veren, insanın akli ve ruhi dengesini bozan bütün katı ve SIVI maddeleri kapsar .Nitekim beden ve ruh sağlığını bozduğu, sarhoşluk ve uyuşukluk verdiği için uyuşturucular da dinimizce yasaklanmıştır. Kumar Oynamak Dinimizin bizden sakınmamızı, uzak durmamızı istediği alışkanlıklardan birisi de kumardır. Nitekim alkollü içki konusunda metnini verdiğimiz ayette Yüce Allah, kumarın ve falcılığın da yasak olduğunu belirtmiştir. İslam, kumarın herhangi bir şeklini belirtmemiştir. Bunu yaparken onun anlamını ve doğuracağı sonuçları göz önüne alarak yasaklamıştır. Şekli ve metodu ne olursa olsun, kumar, haramdır. 3. KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR NASIL BAŞLIYOR? Bugün yapılan pek çok araştırmada kötü alışkanlıkların, nedenleri üzerine önemli bulgular elde edilmektedir. Buna göre merak, en başta gelen nedenlerdendir. Sonra kötü alışkanlık edinmiş kişilerle kurulan arkadaşlıklar gelmektedir. Bunlardan başka, can sıkıntısı, stres, ailedeki huzursuzluklar gibi gerekçeler bu kötü alışkanlıklara sürüklemektedir. 4. KÖTÜ ALIŞKANLIK VE DAVRANIŞLARDAN NASIL KORUNALIM? Önce kötülüğün zarar verdiğinin bilincine ermeliyiz. Bu bilinç ile bunlara başlama ve alışma nedenlerinden uzak durmalıyız. Bunun için merak ile de olsa dinimizce yasaklanan davranışları yapmamız gerekir. Olabildiğince bu alışkanlık ve davranışlardan uzak duran kişilerle arkadaşlık kurmalıyız. Ayrıca bunların yapıldığı, kötülüklerin yeşerdiği ortamlardan uzak durmalıyız. Özellikle hem kendimizin hem de dost ve yakınlarımızın böyle ortamlara girip çıkmalarının önüne geçmeliyiz 5. KÖTÜ DAVRANIŞLAR KARŞISINDA DUYARSIZ KALMAYALIM Her insan, içinde yaşadığı toplumun üyesidir. Her birey, üyesi olduğu toplumun yerleşik düzenine uymalıdır. Unutmamalıyız ki toplum dışındaki insan tek başına ne yaşayabilir, ne de medeniyet kurabilir. Bundan dolayı ailenin, okulun, çarşının ve çevremizdeki her şeyin dirliğine, düzenine sahip çıkmalıyız, onları korumalıyız. Onları bozanlardan olmamalıyız. Hatta bu da yetmez; medeni cesaret sahibi olmalıyız. Kötü davranışların sahiplerini uyarmalıyız. Peygamberimiz de kötü davranış karşısında bir Müslüman’ın nasıl davranacağını şöyle dile getirmektedir ''içinizden her kim, çirkin bir davranış veya hoş olmayan bir şey gördüğünde, onu eliyle değiştir sin. Bunu eliyle değiştirmeye gücü yoksa, diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmiyorsa, gönlünde o şeye veya harekete buğzetsin tepkisini canlı tutsun...'' Böylece peygamberimiz, kötü davranışlar karşısında suskun kalmamamız gerektiğini açıkça belirtmektedir. Bu tutum, ayrıca sorumlu bir vatandaş davranışıdır. 6. BAŞKALARINA ZARAR VERMEK KUL HAKKI YEMEKTİR Biz kendimize nasıl zarar verilmesini istemiyorsak, başkalarına da zarar vermemeliyiz. İslam dini, insan haklarına saygılı olunmasını emreder. Bunu yaparken, haksızlık yapmayı da yasaklamıştır. Kul hakkı kavramı ile ifade edilen, başkalarının hak ve hukukuna saygı, Kuranın ve hadislerin üzerinde durduğu hususlardandır. Birinin işini engellemek, aleyhinde konuşmak; malını çalmak kul hakkı tanımamaktır. Bunun gibi güçlünün zayıfı ezmesi ve başkasına iftira atması da böyledir. Bunların yanında gözün gördüğü ve canın çektiği bir yiyecekten göreni faydalandır Mamak da, kul hakkına saygısızlıktır. Bunlardan başka devletin malını çalmak veya yemek, milyonlarca vatandaşın hakkını yemektir. Aldığı ücretin, maaşın karşılığı kadar çalışmamak da kul hakkı yemektir .Haksız kazanç sağlamak, topluma ait şeylerden çalmak, insanlara zarar vermektir, yani kul hakkı yemektir.
Yalan, daha konuşmaya başlamadan önce kazanılan davranışlardan biridir. Bir bebeğin yalancıktan ağlayarak’ o an istediğini yerine getiren anne babasına karşı bunu kullanmaya başlaması, yalanın hayatımızın tam da içinde olduğunu bize gösteren göstergelerdendir. İnsan bazen istediklerini yaptırmak, bazen sevdiklerini üzmemek, bazen ilişkisini bozmamak için yalana başvurur. Peki, bizi yalan söylemeye gerçekten iten faktörler nelerdir? Emsey Hospital Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca, kişiyi gerçeğin açığa çıkması durumunda huzursuz eden iç dinamikleri sıraladı Gerçeğin açığa çıkmasından ve umduğu sonucun tersiyle karşılaşmaktan korkan herkesin yalan söyleme eğiliminin bulunduğunu ifade eden Dr. Orhan Karaca, yalan söyleyen kişilerin kendilerine “Neden yalan söyledim?” sorusunu sormaları gerektiğini belirtti. Doğrunun kötü sonuçlar doğuracağından korkan insanların çoğu bedeli aslında doğru, dürüst ve dobra olamayışları ile öderler diyen Dr. Karaca, yalanların üzerine kurulu bir dünyanın yapay huzuru, doğruların sağladığı hazzın yerini tutamaz dedi. Dr. Karaca, doyumlarını yalanla sağlamak isteyen kişilerin etraflarına ödettikleri bedelin boyutunu düşünerek hareket etmelerini gerektiğini tavsiye etti. Dr. Orhan Karaca, kişileri yalana iten 9 önemli nedeni açıkladı 1. Hata yapma korkusu “El alem ne der?” Başkalarının kendisi hakkında olumsuz düşünmesine aşırı duyarlı olma ve eleştiriye tahammülsüzlük kişiyi yalana itebilir. Bir nevi kişinin içten içe zaten bildiği yetersizlik ve başarısızlık düşüncelerinin yüzüne vurulmasından korkması, hep başkasının doğrusunu yapma çabası kişiye yalan söyletebilir. Bu kişilerin başkalarının düşüncelerine neden bu kadar duyarlı olduklarının anlaşılması, gerekli çözümlemenin yapılıp kişinin otomatikleşmiş olan yanlış inanışlarının düzenlenmesi gerekir. 2. “Önce ben ve benim önceliklerim” Ön planda olma arzusu, ikinci plana düşme korkusu, hırsları doğrultusunda hedeflerine ulaşmak için her yolu kendine mübah görmek de kişiyi yalana sevk edebilir. Burada yalan, kişinin kibri için kullandığı bir maymuncuktur. Bu kişilerin sınır sorunları tespit edilip, diğerleri ile daha eşitlikçi bir çerçevede yaşamaları konusunda görüşmeler yapmak gerekir. 3. “Mutlaka üste çıkmalıyım” Güçlü olanın zayıf olanı alt ettiğine, dünyanın güvensiz bir yer olduğuna ve ezilen olmak yerine ezen olmayı tercih etmek de kişiyi yalana itebilir. Bu kişilerin zihinleri sömürmek ve sömürülmek ekseninde çalışır. Kendileri için güvenli ve avantajlı olana ulaşmak için kolayca yalana başvurabilirler. Bu kişiler için yapılması gereken içine düştükleri “vahşi doğa” algısını rehabilite etmektir. 4.”Rüya bitecek” Bazı kişiler ise içinde bulundukları konforlu, her şeye kolayca ulaşabildikleri yaşam tarzının kaybolmasından endişe ederek yalana yönelirler. Bir prens ya da prenses gibi büyütülen, zoru sevmeyen kişiler, içinde bulundukları rüyanın devamı için yalana başvurabilirler. Bu kişiler için yapılabilecek en iyi şey emek vermenin, zoru başarmanın ve kendi başına becerebilmenin hazzını yaşayabilmelerini sağlamaktır. 5. “Seni kaybetmeyi göze alamam” Sevilen kişilerle bağın sarsılması endişesi de kişiyi yalana sevk edebilir. Kişi gerçekler ortaya çıktığında sevdiği kişilerle arasındaki bağın kopacağını düşünerek, bu terk edilme riskini ortadan kaldırmak için bir şeyler yapmaya çalışır. İlk yapacağı şey süreci, korkularını dindirecek şekilde manipüle etmek ve kendini rahatlatacak şekilde kontrolü sağlamaktır. Bu durum kimi zaman karşıdakini hoşnut etmek için her türlü ödünü verebilme düzeyine kadar ulaşabilir. Bu kişiler için yapılabilecek şeyler korkularının gerçek olup olmadığının çözümlemesini yapabilmesini sağlamak, kendini ifade etmenin, düşüncelerini açık açık söylemenin, gerektiğinde kendini savunmanın, hakkını korumanın yanlış olduğu algısını kırmaktır. 6. “Sen gidersen beni kim yönetecek?” Başkası olmadan hayatını yönetemeyeceğine, kendi başına kalmanın bir felaket olduğuna inananlar da diğerleriyle kurdukları bağımlı ilişki biçimi tehlikeye girdiğinde sıkıntı yaşayabilirler. Kendilerini vagon gibi hisseden bu kişiler için hayattaki en önemli şey bir lokomotifin ardına takılmaktır. Bu kişiler ihtiyaç duydukları lokomotifi kaybetmemek ya da kaybettilerse yenisini bulmak için yalana başvurabilirler. Bu kişilere felaket olarak algıladıkları bağımsızlığın güzelliklerini hissettirmek, kendi başına bir duruş sergilemesi konusunda yardımcı olmak yararlı olacaktır. 7. “Eyvah dışlanıyorum” Gerçeklerin ortaya çıkması durumunda yalnız kalacağını düşünmek de kişiyi yalan söylemeye itebilir. Çünkü kişi içten içe zaten dışlanmaya meyilli, diğerleriyle kaynaşma sorunu olan biri olduğunu hisseder. Kendine ait ufak bir farklılığın bile toplumda ciddi tepkiler oluşturacağını düşünüp, diğerlerinin tepkilerinden korkup bu farklılıkları gizlemek ister. Kalabalığın içinde kendilerini yalnız hissedebilirler, kendilerini ikinci planda hissederler. Sosyal temasın olduğu her yerde savunmaya geçme eğilimi vardır. Bu kişilerde yeterince tatmadıkları aidiyet hissi ve duygu paylaşımı üzerine çalışmak yararlı olur. 8. “Ona bir şey olmasına dayanamam” Özellikle aşırı iç içe olan ailelerde yetişen fedakar kişiler, ailenin diğer fertlerinin üzüntülerine aşırı duyarlı olabilirler. Aşırı iç içe olunan kişinin üzülmesini felaket gibi algılayabilirler. Bu kişilerle diğerlerinin acısına neden bu kadar duyarlı oldukları ve ufak üzüntüleri bile önlemek için neden bu kadar çaba sarf ettikleri çalışılmalıdır. 9. “Gerçekle yüzleşemem” Eğer gerçekle yüzleşmek kişiye ağır gelecekse kişi gerçekle yüzleşmek yerine gerçeğin uzağında yapay bir noktada durup, hali hazırda bulunduğu duruma mantıklı açıklamalar getirmeye çalışabilir. Bu durum dışarıdan yalan söylemek gibi görünse de aslında kişinin incinebilirliğinin göstergesidir. Çünkü kişinin gerçekle yüzleşebilecek kendiliği, karşı karşıya olduğu sorundan daha zayıftır. Bu kişilerin incinmişliğine ulaşmak için ilk önce dışarıdaki kabuğu kırmak gereklidir. Kabuğu kırarken oldukça hassas davranmak kişinin incinmişliğine giden en kısa yoldur. Yalan’ doğuştan mıdır yoksa sonradan mı kazanılır?
yalan söylemek ve hırsızlık yapmak