⚡ Ana Kucağına Bebek Nasıl Yerleştirilir
1 Bu dünyada uğrunda ölebileceğin en az iki kişi vardır. 2. En azından 15 kişi ,öyle ya da böyle seni seviyordur. 3. Herhangi birinin senden nefret edebilmesinin tek sebebi, aslında sadece senin gibi olmak istemesidir. 4. Senden gelecek bir gülümseme, bazılarına mutluluk getirebilir, o senden hoşlanmasa bile. 5.
EEGçekimi öncesi yapılması gerekenlerden biri de çekim yapılacak olan hasta eğer bir bebek ise mutlaka uyku zamanında çekim yapılır. Bu nedenle bebeğin ebeveynleri uyku zamanlamasını ayarlaması gerekmektedir. Hastaneye gelirken de bebeğin yolda uyumamasına dikkat edilmelidir. Bu uykunun çekim sırasındaki aşamalarında
EvTipi Ana Kucağı Ürünleri. Ev tipi ana kucağı ürünleri uzun zamandır ailelerin işini en fazla kolaylaştıran ürünler arasındadır. Çoğu anne ve babalar bebeklerini kucaklarında ya da ayaklarında sallamaktan bir süre sonra yorulurlar.Ayrıca bu durum bebek için de her zaman konforlu değildir. Bu nedenle de aileler ana kucağına ihtiyaç duyar.
İmplanttedavisi nasıl yapılır? İmplant, yeterli yatay ve dikey kemik boyutuna sahip olan çene kemiğine yerleştirilir. Kemiğin yeterli olup olmamasına panoramik film denilen alt ve üst çeneyi iki boyutlu olarak gösteren radyografik veriler ve klinik muayene ile değerlendirilebildiği gibi bazen sınırda olan vakalar için üç
Bebekaltı değiştirmek ne kadar kolay gözükse de ilk zamanlar anne adayları bilgileri olmadığı için zorlanabilir. Bez değiştirmek için ilk öncelik bebeğimizi steril bir ortamda bez değiştirme örtüsünün üzerine yatırmalıyız. Daha sonra bebeğimizin üzerindeki bezin bantlarını açıp heyecanlanmadan sakin ve bebeğimize güler yüz göstererek poposunu hafif havaya
GenelAnesteziye göre çok daha az riskli ve daha konforlu olduğundan tercih edilir. Annenin bilinci açık olduğu için sezaryen sırasında doğuma tanık olabilir ve operasyon devam ederken bebeğini kucağına alıp dokunabilir. Böylece anne-bebek dostluğu gecikmeden başlamış olur. Verilen ilaçlar kana ve süte geçmez.
Buzaaflara yönelik durum, duygu, düşünce vb. ile karşılaştığınızda, her zamankinden daha dikkatli olun. 10. Olumsuz özelliklerinizi görmede gösterdiğiniz hassasiyeti, olumlu özelliklerinizi görmek için de kullanın, ama kantarın topuzunu kaçırmayın. Reçete daha uzar gider, ama temel kurallar bunlar.
UMbDV. Emziren annenin dikkat etmesi gerekenler nelerdir? - 1716 Güncelleme - 1725 Doç. Dr. Nermin Tansuğ, bebek emzirirken dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı Anne sütünün ve emzirmenin hem anne hem de bebek için faydaları saymakla bitmiyor. Bebeğin ilk altı ay ihtiyacı olan protein, yağ, demir, vitamini içeren ideal bir besin kaynağı anne sütü ile karşılanıyor. Anne sütü ile büyüyen çocuklarda astım, alerji, çocuk diyabeti, obezite, kanser daha düşük oranlarda görülüyor. Emziren annelerde ise meme kanseri, yumurtalık kanseri, osteoporoz ve kansızlığın daha az görüldüğünü söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nermin Tansuğ emzirirken dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı. ● Emzirmeye başlamadan önce anne ellerini yıkayarak bebeğe mikrop bulaşmasını önlemeli, meme başını ve çevresini temiz su ile silmelidir. ● Anne bebeğiyle birlikte rahat, temiz ve yeterince sıcak bir ortamda sırtını bir yere dayayarak oturmalıdır. Gerekirse ayaklarının altına bir yükselti koyabilir. ● Bebeğin yüz ve bedeni kendine dönük olacak şekilde tutulmalı, bebeğin başını tutan kolu gerekirse bir yastık ile alttan desteklenmelidir. Bebeğin başı kolun iç kısmına yerleştirilip aynı kol ve elle bebeğin kalça ve bacakları kavranmalıdır. ● Emzirirken anne ve bebek rahat olmalı, ikisi arasında göz teması kurulmalıdır. ● Emzirmeye başlamadan önce temizlenmiş meme ucu, baş ve işaret parmakla yuvarlanarak daha belirgin hale getirilip yavaşça bebeğin üst dudağına dokundurularak bebeğin ağzının açılmasına yardımcı olunur. Boşta kalan elle göğüs C şeklinde tutulmalı, meme başı ve etrafındaki kahverengi kısma dokunmadan memenin ucu bebeğin dudağına değdirilmelidir. Bebek ağzını açınca meme ucu ve etrafındaki kahverengi kısım bebeğin ağzına yerleştirilir. Bu şekilde yerleştirilen bebeğin çenesi ile annenin göğsü arasında boşluk kalmamalıdır. ● Emzirme esnasında meme çevresinin büyük kısmı bebeğin ağzının içinde, çenesi de göğsüne dayalı olacaktır. Eğer bebek doğru yerleştirilmezse sadece meme ucunu emer, bu durum çok acı verdiği gibi meme ucu çatlaklarına neden olur. Ayrıca süt de tam boşalmaz. Bebek doğru yerleştirilmedi ise bebek göğüsten çekerek çıkarılmamalı, onun yerine ağzının köşesinden küçük parmakla damakların arasına girerek meme ucu nazikçe çıkarılmalıdır. Bebeğe doğru konum verildikten sonra emzirme işlemi tekrarlanmalıdır. ● Emzirmek için yaygın olarak kullanılan 4 pozisyon vardır. Koltukaltı pozisyonunda bebeğin vücudu annenin koltuk altına yerleştirerek başı ve ensesi elle desteklenir. Ayakları ve poposu annenin arkasına bakar. Diğer el ile anne memesi desteklenir. Bu pozisyon özellikle sezaryen sonrası veya ikiz bebekleri emzirirken uygundur. Kucak pozisyonunda, bebek annenin kucağına koyduğu yastık üzerinde yatırıp başı anne kolunun üzerine konur. Anne bebeği poposunu aynı eli ile destekler, karnını, kendi karnına doğru çevirir. Böylece bebeğin yüzü annenin memesine doğru döner. Ters kucak pozisyonunda bebeğin başı daha iyi kontrol edilir ve memeye daha kolay yaklaştırılır. Diğer elle anne memesini tutar. Yatarak emzirmede ise bir yastık annenin başının altında, diğeri de bebeğin altına olacak şekilde yerleştirilir. Bebek, karnı annenin karnına değecek şekilde yan yatırılmalıdır. Bir elle meme desteklenerek emzirme işlemi yapılabilir. Ancak bu pozisyonda annenin uyuyup kalması bebek için boğma tehlikesi yaratabilir.
Çiftler bir süre doğal yolla gebelik denedikten sonra bebek sahibi olmadıklarında üremeye yardımcı tedavi yöntemlerine başvurmaktalar. Üreme tedavileri arasında en sık olarak tercih edilen ve en başarılı sonuçlar alınabilen, her geçen gün de başarı oranı artan yöntem tüp bebek tedavisidir. Tüp bebek tedavisine giden yolda ilk adımı atarken, önümüzdeki yol çok belirsiz görünebilir. Amacımızı biliyoruz, sağlıklı bir bebek sahibi olabilmek, ancak bu istekten bir bebeği kucağına alabilmeye, buradan oraya yolculukta neler olacağını tahmin edebilmek çok daha zor. Her çift benzersiz olsa da ve tam olarak tüp bebek tedavisinin nasıl gideceğini tahmin etmek imkansız olsa da, temel bir zaman çizelgesi oluşturabilir ve süreçteki en önemli aşamalar bilinebilir. Tüp bebek sürecinde neler yaşanacağını anlamak için tüp bebek tedavisinin gerçekte ne olduğunu ve nasıl çalıştığını iyi anlamak önemlidir. Tüp bebek tedavisinde kadın ve erkeğin üreme hücreleri laboratuvarda bir araya getirilir, döllenme gerçekleştirilir ve elde edilen embriyolar içinde gebeliğe en uygun olan 1 ya da 2 tanesi anne adayının rahmine yerleştirilir. Embriyo transferinden 12 gün sonra ise kanda gebelik testi yapılarak gebelik olup olmadığı anlaşılır. İşte bu, çok basit, kısa ve aslında çok d anlaşılır olmayan bir tüp bebek tanımlamasıdır. Oysaki biraz daha açmakta fayda var. Tüp bebek tedavisine kısa ve net bir giriş Şüphesiz ki, insan vücudunun çalışma mekanizması muhteşem, ancak bir o kadar da tahmin edilemez. Dünyadaki en karmaşık görüntüleme teknolojisiyle bile, vücudun içinde neler olup bittiğini görmek kolay değildir. Bir kadın hamile kalmaya çalışırken, tüp bebek tedavisi genellikle kısırlığa neyin neden olduğunu öğrenmeye ve de bu nedeni ortadan kaldırmaya yardım etmenin en etkili yoludur. Tüp bebek tedavisi, yumurtanın döllenme şansını önemli ölçüde artıran kontrollü bir ortam yaratmaya olanak verir. Tüp bebek tedavisinde sperm ve yumurta laboratuvar ortamında birleştirilir ve döllenme işlemi boyunca dikkatlice izlenir. Bundan sonraki 3 – 5 gün içerisinde başarıyla döllenmiş yumurtalar embriyolar halinde gelişir. Daha sonra embriyoların kalitesi transfer, dondurma veya daha fazla kültür ve gelişme açısından incelenir. Bununla birlikte, kadın için tüp bebek tedavi süreci aslında haftalar öncesinden başlar. Tüp bebek, tek bir tedavi değil bir dizi işlemdir. Ortalama bir tüp bebek siklusu konsültasyondan transfere kadar yaklaşık 6 – 8 hafta sürer. Ancak her hastanın kısırlığa sebep olan etkeni ve vücut fonksiyonları yolun kendine özgü koşullara bağlı olduğundan, tüp bebek tedavisi de her hasta için benzersizdir. Çünkü özellikle de burada değişen şey, kadının vücudunun her aşamada nasıl tepki vereceğidir. Zaten bu tepkilere göre de yol çizilir. Tüm bunların yanında tüp bebek tedavisinde olmazsa olmaz 5 temel aşama vardır. Bunlar danışma ve bilgilendirme, yumurta geliştirme, yumurta toplama, döllenme, embriyo transferi şeklindedir. Baştan sona tüp bebek tedavisi Hafta İlk ziyaretler ve istişareler Bazen en büyük engel çiftin kendini tüp bebek tedavisi kliniğine girebilecek aşamaya getirmesidir. Tüm hayallerden, umutlardan, tartışmalardan, endişelenmekten, düşünmekten ve planlamaktan sonra eğer klinikten içeri girebildiyse artık aslında en önemli aşama geçilmiş olur. Doğurganlık tedavisi almak cesur bir adımdır ve genellikle çiftler kafalarında yüzlerce soruyla uzmana gelir. Bu ilk aşama, bazı gerçek cevaplar bulmaya başlamak için doğru bir fırsattır. İlk konsültasyon Bu ilk toplantıda, klinik çalışanları kadından ve erkekten kapsamlı bir tıbbi öykü alacak ve bu aşamada akla gelebilecek tüm soruları veya endişeleri cevaplamaya çalışacaktır. Bu sebeple de tüp bebek görüşmesine uzun bir soru listesi ile gitmekten korkulmamalıdır. Çünkü tedaviye başlamadan önce anne ve baba adaylarının kendilerini iyi bilgilendirilmiş ve rahat hissetmesi çok önemlidir. Diğer tüm tedavilerde olduğu gibi tüp bebek tedavisinde de hastaların psikolojik olarak kendini rahat ve huzurlu hissetmesi tedavinin başarılı olmasında etkilidir. Klinik koordinatör danışmanlığı Bu randevuda kısırlığa sebep olan etkenler, bunları ekarte edebilmek için yapılması gerekenler, temel teşhis ve uygulanacak tedavi planının ayrıntıları gözden geçirilir. Aslında tüp bebek tedavisi planlamasının çoğunun yapıldığı yer burasıdır. Tüp bebek döngüsünde kullanılan ilaçların anne adayı tarafından kendi kendine nasıl uygulanacağı ve diğer tüm prosedürlerin nasıl zamanlanacağı bu görüşmede öğrenilir. 4. Hafta arası Hazırlık başlar Bu aşama aslında tüp bebekte her şeyin gerçekten başladığı yerdir. Tüp bebek tedavisi için ön hazırlık Kapsamlı laboratuvar testleri üreme yetisini daha net bir şekilde gözler önüne serer. Böylece doğurganlık uzmanları çifte bireyselleştirilmiş ve ekstra uygulamalarla zenginleştirilmiş bir tüp bebek protokolü sunabilir. Tüp bebek tedavisi öncesi yaygın uygulanan testler şunlardır Tam kan testi,Ultrason muayenesi, Enfeksiyonel hastalık taraması,Rahim değerlendirmesi,Sperm analizi de dahil olmak üzere erkek üreme yetisi testi Doğum kontrol haplarına başlanır Bir sonraki adım adet döngüsünü düzenlemek ve yumurtalıkları hazırlamaktır. Adet döngüsünün uzunluğuna bağlı olarak test ve tanıdan sonra 2 – 4 hafta süreyle doğum kontrol hapı almak gerekebilir. 5. ve 6. Haftalar İlaç tedavisi ve izleme Doğum kontrol hapı kullanımından sonra, Kontrollü Yumurtalık Hiperstimülasyonu olarak bilinen bir işleme başlanacaktır. Klinikte rahim ve yumurtalıkları değerlendiren bir ultrason muayenesi yapılacak ve var olan durum netleştikten sonra başlamaya hazırdır. Kontrollü Yumurtalık Hiperstimülasyonu işleminin iki ana bölümü vardır. Bunlardan ilki doğurganlık ilaçlarını almak, ikincisi ise yumurtalıkların ilaca tepkisinin, yani yumurta gelişiminin izlenmesidir. İki hafta boyunca yumurta geliştirici ilaçlar alınır Clomid ve / veya enjekte edilebilir folikül stimülasyon hormonları Follistim ve Gonal-F gibi oral fertilite ilaçları, anne adayının yumurtalıklarındaki foliküllerin normal bir döngüde olduğundan daha fazla yumurta olgunlaşması için uyarılması amacıyla kullanılır. Amaç doğurganlık ilaç kullanımı ile en az 4 tane kaliteli ve döllenmeye hazır yumurta üretmektir. Klinik ziyaretlerinde yumurta gelişiminin izlenmesi Bu süre zarfında ultrason muayeneleri ve kan testleri, folikül ve yumurtalarınızın gelişimini yakından takip etmek için kullanılır. Bu işlem, tüp bebek tedavisi sürecinin en fazla zaman alan kısmı olup, ortalama 5 -7 kez klinik ziyareti gerektirir. 7. Hafta Yumurta toplama ve döllenme Yaklaşık 10 -12 günlük doğurganlık ilacından sonra, izleme ile folikülün uygun bir boyuta ulaştığını görüldüğünde, yumurtaların son olgunlaşmasını hCG ile tetiklemenin ve 36 saat sonra ultrasonla yumurta toplamanın zamanı gelmiştir. Yumurta toplama Klinikte sedasyon altında yapılan bir günlük işlemdir. Asgari düzeyde hafif bir ağrı, sızı olabilir. Bu bakımdan işten izin almak ve mutlaka yanında bir yakınının bulunması önemlidir. Eğer dondurulmuş sperm kullanılmayacaksa, yumurta toplama gününde baba adayı da sperm verecektir. Yumurta ve sperm laboratuvarda birleştirilir Her şey yolunda giderse döllenme olur ve embriyolar oluşur. Başarılı bir hamilelik şansını artırmak için bu aşamada kullanılabilecek çeşitli seçenekler vardır. İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu ICSI, erkek kısırlığının bir faktör olduğu durumlarda iyi bir seçenektir. Bu prosedürde, tek bir sağlıklı sperm doğrudan bir yumurtaya enjekte edilir. Yardımlı tarama, transferden sonra implantasyon oranını arttırmaya çalışmak için bir embriyonun dış zarında zona pellucida küçük bir delik yapıldığı bir prosedürdür. Preimplantasyon genetik tarama PGS veya tanı PGD sadece sağlıklı embriyoların transfer edilmesini sağlamaya yardımcı olabilir. Genetik anormallik düşüğün önde gelen bir nedeni olduğundan, bu test tekrarlayan gebelik kaybı durumlarında sıklıkla faydalı olur. Döllenmeden sonraki 3 -6 gün içinde embriyolar transfer için uygun olup olmadıkları hususunda değerlendirilir. Embriyoların günlük izlenmesi, hangi embriyoların hayatta kalabilmek için en iyi şansa sahip olduğuna karar vermede uzmanlara yardımcı olur ve tüp bebek tedavisi uzmanlarının günlük raporları ile hastalar gelişmelerinden haberdar olur. Embriyo veya blastosist transferi Döllenmeden yaklaşık 3 gün sonra embriyolar transfer için hazırdır. Ancak bazı hastalar blastosist aşamasına gelene kadar genellikle döllenmeden 5 gün sonra birkaç gün beklemeyi tercih ederler. Embriyo veya blastosist, rahim iç kısmına giden rahim ağzındaki açıklıktan yavaşça geçirilen ince, esnek bir plastik tüp vasıtasıyla rahim içine yerleştirilir. Bu işlem için sedasyon gerekmez. Çünkü embriyo transferi genellikle ağrısızdır, ancak bazı kadınlar hafif kramp gibi sızılar hissedebilir. Anne adayı transferi, ultrason teknolojisi ile olduğu gibi izleyebilir ve olaya yakından şahitlik edebilir. Tüp bebek tedavisinde embriyo transferinden sonra 7 haftalık bir sürecin sonunda embriyo transfer edilir ve sonrasında rahim astarını desteklemek ve implantasyonu teşvik etmek için progesteron takviyesi almak gerekir. Tüp bebek tedavisini gerçekleştiren doktor, bu süreçte dozunu, kullanımını, sıklığını belirtecek ve anne adayı dışarıdan progesteron takviyesi alarak rahim astarını gebeliği tutabilmesi için destekleyecektir. Hamilelik testi Embriyo / blastosist transferinden yaklaşık 12 gün sonra, klinikte ilk kanda hamilelik testi yapılır. Bu test pozitif sonuç verirse ikinci kez gebelik testinin ne zaman yapılacağı belirlenir. Hamilelik testi Bu tekrar testi ilk pozitif testten bir hafta sonra yapılır. ikinci test de pozitif sonuç verirse, 2 -3 hafta sonra ultrason muayenesi için randevu verilecek, sonrasında ise rutin gebelik kontrolleri yapılacaktır. Tüp bebek tedavisi ne zaman başlar? Tüp bebek tedavisi, yumurta geliştirmeyi gerektiren diğer tüm üremeye yardımcı tedavilerde olduğu gibi adetin 5. günleri arasında başlamaktadır. Ancak genel olarak tedaviye başlama günü adetin 3. günüdür. Tüp bebek tedavisi kaç gün sürer? Tüp bebek tedavisinin genel olarak belli bir tedavi süresi yoktur. Çünkü tüp bebek tedavisi kişiye özel bir prosedür olduğundan bu süre hastaların durumlarına ve ihtiyaçlarına bağlıdır. Örneğin bazı hastalar bazı aşamalara gerek duyulmadığından direkt geçilebilir ve tedaviye direkt olarak son aşamadan başlanabilir. Bu tür vakalarda tedavi süresi daha kısadır. Bazı hastaların ihtiyaçlarına göre her aşamayı doktorlar eşliğinde geçmesi gerekebildiği için tedavi süresi biraz daha uzundur. Ancak yine de tedavinin 10- 21 gün arasında değişen bir zaman dilimine yayıldığı söylenebilir. Tüp bebek tedavisi kaç gün sürerse sürsün, bu süreçte hastanede yatmaya gerek yoktur. Doktor tarafından belirlenen günlerde hastaneye gelerek tedavi yapıldıktan sonra eve dönülebilir. Eğer ekstra bir sorun yoksa baba adayının tedavi süresince sadece sperm verileceği gün gelmesi yeterli olur. Tüp bebek tedavisinin başarılı sonuçlanma olasılığı yüksek olmakla birlikte, başarısız olma riskini de göz önünde bulundurmak gerekir. Tedaviye başladıktan sonra yumurtalıklardan ya da meniden istenen verim alınamazsa tedavi iptal edilebilir ve tüm süreç yeniden başlatılabilir. Ancak bu durum fazla sık rastlanan bir durum değildir. Tüp bebek tedavisi süresince baba adaylarının tedavinin sadece 1. aşamasında, yani ilk muayenede ve 4. aşamada, yani döllenme aşamasında merkezde bulunması yeterlidir. Anne adayı ise tedavinin her aşamasında klinikte bulunmak zorundadır.
BEBEK ARABASIHamile kalmak istediğiniz zamanlarda ve gebelik süresi boyunca her an bebeğinizi hayal edersiniz. Acaba kime benzeyecek, gözleri nasıl olacak, saçları ne renk olacak... En çok da dışarıda bebek arabası ile gezen anne ve bebek gördüğünüz zaman heyecanlanırsınız. Çünkü dışarıdan bakıldığında bebeğin arabası içinde huzur içinde uyuduğunu ve arabayı süren annenin duyduğu güven ve mutluluğu görmemek mümkün değil. Siz de bir an önce bebeğinizi dünyaya getirmek ve onunla küçük gezintilere çıkmak istiyorsanız, ancak bebek arabasının bir istek mi yoksa ihtiyaç mı olduğundan emin olamıyorsanız sorularınızın cevapları Arabası Neden Gereklidir?Bebeğiniz anne rahmindeyken kar, yağmur, çamur, güneş demeden; çevre koşullarından tedirgin olmadan dışarı çıkabiliyordunuz. Çünkü hava nasıl olursa olsun bebeğinizin üşümeyeceğinden ya da güneşten zarar görmeyeceğinizden eminsinizdir. Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra kendinizi ve bebeğinizi eve kapatmak yerine, dilediğiniz zaman ve çevre koşullarından çekinmeden minik yavrunuzla birlikte dışarıya çıkabilmek istiyorsanız kesinlikle bebek arabası bir ihtiyaçtır. Bebek arabanız varsa bebeğinizle birlikte yürüyüşe çıkabilirsiniz. Market ve pazar alışverişinizi bebeğinizle birlikte güvenle yaparken, eşyalarınızı arabanın sepetinde kolayca taşıyabilirsiniz. Tatile gittiğinizde bebeğiniz erkenden uyuyor diye siz de erkenden otele kapanmak zorunda değilsiniz. Bebeğiniz burada tıpkı yatağındaymış gibi mışıl mışıl uyurken siz ebeveynler de gönlünüzce gezip eğlenebilirsiniz. En İyi Bebek Arabası Nasıl Seçilir?En iyi ifadesi kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Bu farklılığın sebebi ise tamamen ihtiyaçların farklılık göstermesiyle alakalıdır. Örneğin, her gün işe gitmek için 100 km yol giden birine göre en iyi otomobil güçlü bir motoru olan, kısa sürede hızlanıp ani manevra kabiliyeti sağlayan modellerken; kalabalık bir aileye sahip birine göre ise en iyisi geniş bir iç hacme sahip olan otomobildir. Bu sebeple sizler de en iyi bebek arabası hangisi diye karar vermeye çalışırken öncelikle ihtiyaçlarınızı gözden geçirmeli ve ona göre karar fazla bebeğiniz var ise seçeceğiniz en iyi bebek arabası çoklu modellerdir. Eğer sonraki yıllarda tekrar bir bebek düşünüyorsanız seçeceğiniz ürün dayanıklı olmalıdır. Ürünü çoğunlukla taşlı topraklı yollarda mı yoksa alışveriş merkezleri gibi pürüzsüz yüzeylerde mi kullanacağınıza karar verip tekerleklerinin manevra ve süspansiyon özelliklerine dikkat etmeniz gerekmektedir. Alışveriş işlerini bebeğinizle yapacaksanız sizin için en iyi bebek arabası geniş ve sağlam taşıma sepetine sahip olan ürün modelleridir. Bebek arabası seçmekte zorlanıyorsanız ve bebek arabası nasıl seçilir merak ediyorsanız, makalemizi Arabası ModelleriÇok farklı özelliklerde tasarlanan bebek arabası modelleri her ihtiyaca cevap verebilmektedir. Ürünler bir ya da iki bebek taşıma kapasiteli olarak tasarlanır. Böylece ikiz bebek sahipleri iki ayrı ürün almak yerine tek ürün ile tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. Ürünün temel iskeleti olan şase genelde alüminyum malzemeden üretilmektedir. Alüminyum malzeme sayesinde hem sağlam ve hem de hafif bir bebek arabası üretilmiş olur. Şasenin üzerine oturtulan ve bebeğin üzerine oturtulduğu koltuk, bebeğinizin rahatça oturması ve uyuması için yumuşak malzemeden üretilir. Kumaş cinsi terletmeyen, %100 doğal, yıkanabilir ya da silinebilir özellikte tasarlanır. Bazı modelleri yükseklik ayarına sahiptir. Böylece herhangi bir kafe ya da restorana gidildiğinde bebeğiniz arabasında yattığı yerden rahatlıkla size eşlik edebilir. Bazıları ise koltuğun şaseden ayrılıp yön değiştirmesiyle iki yönlü olarak da kullanılabilir. Bu modellerde dilediğiniz zaman bebeğinizin yüzünü kendinize, dilediğiniz zaman ön tarafa, hatta bazı modellerde yan tarafa bile çevirebilirsiniz. Ürünler tek elle kolayca katlanıp taşınabilir olarak tasarlanır. Böylece minik yavrunuzla dışarı yalnız çıktığınızda bile sorunsuz bir gezinti yapabilirsiniz. Tekerlekleri süspansiyonlu tasarlanır ve böylece sarsıntılar en aza indirilmiş olur. Aynı zamanda 360 derece dönme yeteneğine sahip olarak tasarlanır. Bu özellik, dilediğiniz yöne kolayca manevra yapmanızı arabalarının alt kısmına mutlaka taşıyıcı bir sepet yerleştirilir. Böylece hem bebeğinizin hem de kendi eşyalarınızı kolayca taşıyabilirsiniz. En önemli özelliklerden biri de fren sisteminin maksimum kalitede İyi Bebek Arabası Fiyatları ve Modelleri ebebek’te!Geniş model seçenekleri ve onlarca farklı özellikleriyle piyasada birçok bebek arabası modeli mevcuttur. Bu kadar farklı model, marka ve fiyat seçeneği karşısında en iyi bebek arabası fiyatları ve modelleri elbette ki ebebek’te. Ebebek sizin için piyasadaki en iyi markalardan tutun da en uygun fiyatlara kadar her model ve çeşit ürünü seçti ve bu ürünlere mağazalarında yer verdi. Dilediğiniz ürünü uzman kadromuzun tecrübelerinden faydalanarak ya da direkt internet sitemizden satın alabilirsiniz. Kampanyalarımızı takip ettiğiniz sürece kaliteli bebek arabası modellerini çok daha uygun fiyatlara satın alabileceğinizi unutmayınız.
Anne sütünün ve emzirmenin hem anne, hem de bebek için faydaları saymakla bitmiyor. Bebeğin ilk altı ay ihtiyacı olan protein, yağ, demir ve vitamin; ideal bir besin kaynağı olan anne sütü ile karşılanıyor. Anne sütü ile büyüyen çocuklarda astım, alerji, çocuk diyabeti, obezite, kanser daha düşük oranlarda görülüyor. Emziren annelerde ise meme kanseri, yumurtalık kanseri, osteoporoz ve kansızlığın daha az görüldüğünü söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nermin Tansuğ; emzirirken dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı HİJYEN ÖNEMLİ Emzirmeye başlamadan önce anne ellerini yıkayarak bebeğe mikrop bulaşmasını önlemeli, meme başını ve çevresini temiz su ile silmelidir. Anne; rahat, temiz ve yeterince sıcak bir ortamda sırtını bir yere dayayarak oturmalıdır. Gerekirse ayaklarının altına bir yükselti koyabilir. Bebeği, yüz ve bedeni kendine dönük olacak şekilde tutmalı, bebeğin başını tutan kolu gerekirse bir yastık ile alttan desteklemelidir. Bebeğin başı, kolun iç kısmına yerleştirilip aynı kol ve elle bebeğin kalça ve bacakları kavranmalıdır. Emzirirken anne ve bebek rahat olmalı, ikisi arasında göz teması kurulmalıdır. Emzirmeye başlamadan önce temizlenmiş meme ucu; baş ve işaret parmağıyla yuvarlanarak daha belirgin hale getirilip yavaşça bebeğin üst dudağına dokundurularak bebeğin ağzının açılmasına yardımcı olunur. Göğüs, boşta kalan elle C şeklinde tutulmalı, meme başı ve etrafındaki kahverengi kısma dokunmadan memenin ucu bebeğin dudağına değdirilmelidir. Bebek ağzını açınca meme ucu ve etrafındaki kahverengi kısım bebeğin ağzına yerleştirilir. Bebeğin çenesi ile annenin göğsü arasında boşluk kalmamasına dikkat edilmelidir. SÜT TAM OLARAK BOŞALMAZ Emzirme esnasında meme çevresinin büyük kısmı bebeğin ağzının içinde olmalı, çenesi de göğse dayanmalıdır. Eğer bebek doğru yerleştirilmezse sadece meme ucunu emer. Bu durum çok acı verdiği gibi, meme ucu çatlaklarına neden olur. Ayrıca süt de tam boşalmaz. Doğru yerleştirilmediği durumlarda bebek göğüsten çekerek çıkarılmamalı, onun yerine ağzının köşesinden küçük parmakla damakların arasına girerek meme ucu nazikçe çıkarılmalıdır. Bebeğe doğru konum verildikten sonra emzirme işlemi tekrarlanmalıdır. DOĞRU EMZİRME POZİSYONLARI Emzirmek için yaygın olarak kullanılan dört pozisyon vardır Koltukaltı pozisyonu Anne, bebeğin vücudunu koltuk altına yerleştirir, başını ve ensesini elle destekler. Kucak pozisyonu Bebek annenin kucağına koyduğu yastık üzerinde yatırılıp başı anne kolunun üzerine konur. Anne, bebeği poposunu aynı eli ile destekler, karnını kendi karnına doğru çevirir. Ters kucak pozisyonu Bu pozisyonda bebeğin başı daha iyi kontrol edilir ve memeye daha kolay yaklaştırılır. Anne, diğer elle memesini tutar. Yatarak emzirme Annenin başının altına bir yastık yerleştirilir, bebek de başka bir yastığın üzerine yatırılır. Bebek, karnı annenin karnına değecek şekilde yan yatırılmalıdır. Bir elle meme desteklenerek emzirme işlemi yapılabilir.
Emzirme eğitimi, annenin bebeğe ihtiyaç duyduğu sütü doğru şekilde aktarmasını Eğitimi Nele...Bebek Emzirme Pozisy...Emzirirken Dikkat Ed...Yenidoğan Bebek Emzi...Anne Vücudundaki Enf...Bebekte Bulunan Doğu...Annenin Radyoaktif M...Annenin Kullandığı B...Meme Reddi Nedir? Be...Bebek Kaç Yaşına Kad...Mastit Nedir? Nasıl ...Emzirme Döneminde Sp...TümüYenidoğanların büyümelerini sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi ve gelişiminin eksiksiz şekilde sürdürülebilmesi için anne sütünün önemi büyüktür. Bu süreçte bebeğin ihtiyaç duyduğu yağ, protein, karbonhidrat, sıvı, mineral ve vitaminlerin tamamı anne sütünde bulunur. Emzirme eğitimi ise annenin bebeğe ihtiyaç duyduğu sütü doğru şekilde aktarmasını kapsar. Emzirme teknikleri sayesinde yeterli miktarda süt karşılanabilir ve anne sütü eğitiminde hem anne hem de yenidoğan için en uygun pozisyonlar öğretilir. Emzirme eğitimi aşağıdaki faydaları sunarBebek, memeye doğru şekilde ulaşarak sütü kolay bir şekilde emebilir. Sütü daha kolay emdiği için çabuk yorulmaz. Bebeğin memeyi daha kuvvetli emmesi sonucunda vakum hareketleri güçlenirken de annenin hormonları da uyarılır. Bu uyarılar, vücutta daha fazla süt salgılanmasına destek emme refleksinin güçlenmesiyle meme tam olarak boşalabilir ve bu sayede şişkinlikler ortadan işlemi doğru şekilde yapıldığı için meme ucu bölgesindeki çatlakların oluşumu engellenir. Emzirme eğitimi, yenidoğan beslenme sürecinde annenin de konforlu bir dönem geçirmesine yardımcı arama, emme ve yutma reflekslerini emzirme döneminde öğrenir. Emzirme döneminde temelleri atılan bu refleksler 32-35. haftalardan itibaren aktif bir şekilde görülür. Emzirme Eğitimi Neleri Kapsar?Emzirme danışmanlığı olarak adlandırılan bu eğitim, anne adayının bebeğini emzirirken doğru işlemler yapması ve sağlıklı bir dönem geçirmesi için bilinmesi gereken durumları kapsar. Sağlık Bakanlığı emzirme danışmanlığı kapsamında eğitimler verirken, bu eğitimlere özel sağlık kuruluşları aracılığıyla da ulaşılabilir. Anne sütü ve emzirme danışmanlığı eğitimi alan anneler, bebeklerinin ihtiyaçları olan tüm bakım bilgilerini öğrenebilirler. Emzirme eğitimi aşağıdaki konu başlıklarını kapsarEmzirmenin fizyolojisi Doğal natürel emzirme emzirme alışkanlıkları ve doğru bilinen öncesinde annenin yapacağı meme hazırlığıAnne sütünde bulunan özelliklerEmzirmenin anne ve bebek için faydalarıBebeğin acıktığı nasıl anlaşılır?Emzirme işlemi hangi sıklıkla yapılmalıdır?Bebeği uyandırmak için nasıl davranılmalıdır?Emzirme sırasında anne ve bebeğin kıyafetleri nasıl olmalıdır?Emzirme teknikleri ve pozisyonlarıBebeğin doğru emme pozisyonunuBebeğin memeden ayrılma süreci nasıl olmalıdır?Emzirmenin öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken durumlarBebeğin emme süreci ve yeterli beslenmesiMuhafaza edilecek sütün sağılması ve saklanması için gerekli koşullarSüt artırıcı besinler nelerdir?Süt artıcı tarifler nelerdir?Meme ucunda yara oluşması halinde yapılacak işlemler Bebek Emzirme Pozisyonları ve TeknikleriBebek emzirme eğitimi, anne ve bebeğin bu işlemi en rahat ve verimli şekilde gerçekleştirmesi için uygulanan işlemleri kapsar. Bebek emzirme pozisyonları ise dört şekildedir. Bunlar yatarak emzirme pozisyonu, koltuk altı pozisyonu, kucaklama ve ters kucaklama pozisyonu olarak Emzirme PozisyonuBu emzirme pozisyonu, yatar pozisyon olarak da bilinmektedir. Hareket kısıtlılığı bulunan ve özellikle doğumu sezaryen ile gerçekleştirilen anneler tarafından sıça kullanılır. Diğer emzirme pozisyonlarına kıyasla daha rahat olduğu için gece emzirmelerinde de tercih işlem sırasında hem anne hem de bebek yatar pozisyondadır. Anne yan şekilde yatar ve bebeğin yüzü kendisine dönük şekilde çevirir. Annenin rahat bir pozisyon alabilmesi için sırt ve başının altı desteklenmelidir. Annenin kolu, bebeğin başının altına geçirilir ve emzirme işlemi bu şekilde başlar. En rahat emzirme pozisyonlarından Altı Emzirme PozisyonuKoltuk altı emzirme pozisyonu, çanta pozisyonu olarak da bilinmektedir. Dikiş yerlerine baskı yapılmaz ve bu sayede emzirme işleminin rahat bir şekilde gerçekleşmesine olanak sağlar. Sezaryen doğum yapanlar, bebeği emme işlemi sırasında güçlük yaşayanlar ve özellikle ikiz bebek sahibi olanlar tarafından tercih konfor seviyesi yüksek bir koltuğu oturabilir ve bel ağrısını azaltmak için sırt yastığından yardım alınabilir. Bebeğin göğüs bölgesinde tutulabilmesi için annenin kucağı yastıklar ile desteklenebilir. Bebeğin ayakları annenin arkasında, baş kısmı ise annenin önünde olacak koltuk altı bölgesine yerleştirilir. Bebeğin başı boşta kalan el ile PozisyonuBeşik pozisyonu olarak adlandırılan bu pozisyon, doğum normal yöntemler ile gerçekleştirildi ise ilk olarak tercih edilen pozisyondur. Bu pozisyonda anne bebeğini görebilir ve sarılabilir. Bebek ise memeye ulaşarak emme işlemini başlatmak için boyun kaslarını kullanır. Doğumdan hemen sonra bebeğin kasları zayıf olduğu için kucaklama pozisyonu ortalama bir aylık sürecin sonunda tercih edilmelidir. Sezaryen ile doğum yapan annelerde ise kesi bölgesine baskı uygulanabileceği için tercih pozisyonda bebek anne kucağında yatar pozisyondadır. Annenin konforu sağlanmalı, rahat bir koltuğu oturtulmalı ve sırt bölgesi bir yastık yardımıyla desteklenmelidir. Bir tabure yardımıyla ayağı kaldırılabilir ve çocuğun göğüs bölgesine yaklaşması için anne kucağına yastık baş bölgesi, anne dirseğinin içinde kalacak biçimde yerleştirilir. Bebeğin baş bölgesi hafif şekilde yukarıya kaldırılır ve yatay biçim bozulmadan kucağa alınır. Bebek burnunun göğüs hizasında olduğundan emin olunmalıdır. Bu işlemlerin ardından anne, küçük açıyla öne doğru eğilmeli ve meme ucunu bebeğin ağzına Kucaklama PozisyonuÇaprak beşik pozisyonu olarak da adlandırılan bu pozisyon kucaklamaya benzemektedir. Yenidoğan bebeklerde en sık kullanılan pozisyondur. Anne, bebeğin baş bölümünü destekleyerek emzirmenin daha kolay hale gelmesini sağlamaktadır. Bebek emme sırasında güçlük çekiyorsa bu pozisyondan biçimi, kucaklama pozisyonu ile benzerdir. Bu pozisyondaki tek fark, bebeğin baş bölgesinin diğer el ile desteklenmesidir. Yenidoğanlarda en çok tercih edilen pozisyonlardan Dikkat Edilmesi GerekenlerEmzirme, bebek ile anne arasındaki duygusal bağın temelini oluşturmaktadır. Bu süreç, bebeğin kendini güvende hissederek bağlılık geliştirmesine yol açmaktadır. Emzirme eğitimi ise bu özel durumun daha konforlu ve sağlıklı geçmesi amacıyla emzirme tekniklerinin ve pozisyonlarının yer aldığı bir süreçtir. Emzirirken dikkat edilmesi gerekenler aşağıdaki şekilde sıralanırAnne, emzire işlemine başlamadan önce her defasında hijyene dikkat etmeli ve steril bir ortam hazırlamalıdır. Eller yıkandıktan sonra kurulanmalı, meme başları ise steril ılık su ile sırasında bebek ve anne rahat bir pozisyonda emzirme sırasında huzurlu olabilmesi için altının temizlenmesi emzirme sırasında solunum sıkıntısı çekmemelidir. Solunumu kontrol etmek için burnunun açık ve rahat nefes alabiliyor olmasına dikkat baş kısmı ve baş kısmını çevreleyen halkanın tamamı bebeğin ağzına ihtiyaç duyduğu her an emzirme işlemi sırasında her iki memede bulunan sütün tamamen boşaltılması büyük önem taşır. Tamamen boşaltılmaz ise anne sütünde azalma meydana gelir. Bebek emzirme işlemi sırasında sütün tamamını tüketmez ise geri kalan süt sağılarak süreçte anne adayının sağlık durumu, konforu ve psikolojisi önemlidir. Sinir, üzüntü ve stres kaynaklı oluşan psikolojik rahatsızlıklar süt miktarında düşüş yaşanmasına neden olabilir. Yenidoğan Bebek Emzirme Sırasında Dikkat Edilmesi GerekenlerBebekler, doğumun ardından ilk bir aylık süreçte yenidoğan olarak adlandırılmaktadır. Gelişimsel faktörler sebebiyle yenidoğan ve bebek arasında farklar var. Bu süreç daha fazla dikkat gerektirir. Yenidoğan bebek emzirme sırasında dikkat edilmesi gerekenlerDoğumun hemen ardından ilk saatler, emme işleminin doğru bir şekilde uygulanabilmesi açısından önemlidir. Doğumun hemen ardından bebek en kısa süre içerisinde annenin yanına getirilmeli ve en az 15 dakika boyunca süt sarı renklidir. Doğumun ardından oluşan sarı süt, yenidoğanı hastalıklardan koruyan etkiye sahip olduğu için mutlaka bebek tarafından doğru şekilde beslenebilmesi ve beslenmeden verim alabilmesi için meme başını ve meme başının çevresini ağzı ile kavraması emzirme sırasında boş elinin dört parmağı ile memenin alt kısmını desteklemelidir. Baş parmağıyla ise göğse yukarıdan aşağıya doğru masaj uygulamalıdır. Doğumdan sonraki ilk süreçte süt azdır. Bu durumda bebek daha fazla doğumun hemen ardından 15 dakika boyunca emmeye devam etmesi gerekli olduğu için uyuması engellenmelidir. Uyumasını engellemek için küçük dokunuşlar ardından bebeğin vücudunda bulunan gaz, küçük ve yavaş hareketler ile desteklenerek Sütü Nasıl Saklanmalıdır?Bebeğin memelerdeki tüm sütü tüketemediği gibi durumlarda anne sütünün tamamen sağılarak muhafaza edilmesi gereklidir. Muhafaza edilen anne sütü, üzerinden çok zaman geçmeden bebeğe tekrar verilebilir. Anne sütünün saklanması gerekiyor ise aşağıdaki adımlar takip edilmelidirAnne, sağma işlemine başlamadan önce ellerini, göğsünü ve sağmak için kullanacağı ekipmanları edilecek sütün tarihi hakkında olası yanlışlıkların önüne geçmek amacıyla kabın üzerine tarih etiketi kabın içerisine konulan süt, oda sıcaklığında 4 saat saklanabilmektedir. Bu süre buzdolabında ortalama 1 haftayken buzlukta 2 aydır. Derin dondurucularda ise 6 aya kadar saklanmasında herhangi bir sakınca saklanan süt, öğünlük porsiyonlar haline getirilebilir ancak daha önceden dondurulan sütün içerisinde taze sütün eklenmemesi gerekir. Öğünün ardından bir miktar süt kalıyorsa bu süt tekrar kullanılmalı ve muhafaza edilen süt kullanılmak istendiğinde ılık suya daldırılır ve bu sayede ısıtma işlemi tamamlanır. Mikrodalga gibi yöntemler kullanmak sakıncalıdır. Isıtma işlemi sırasında yağ tabakası sütün üst kısmında görülür. Isınan süt bir miktar çalkalanarak yağ ile karışması Sütü Nasıl Artırılır?Bebeğin hızlı gelişim döneminde girdiği süreden itibaren anne sütü yetmemeye başlayabilir. Bebeğin anne sütü emme isteğinin devam ediyor olması, sütün artırılmasını gerektirir. Emzirme eğitimi ya da bir diğer ismiyle emzirme danışmanlığı, sütünü artırmak isteyen annelerin yapmaları gereken işlemleri de kapsamaktadır. Bu süreçte süt göğüslerden sık aralıklarla boşaltılmalı, yeterli miktarda sıvı alınmalı, beslenmeye önem verilmeli ve yeterince dinlenilmelidir. Anne sütünü artırıcı diğer uyarılar ise aşağıdaki gibidirEmzirme işlemi sırasında her iki göğüs de kullanılmalıdır. Her göğse ortalama 15 dakika emzirmenin arasına 2-3 saat ara girmesi şartıyla günde ortalama 9-12 kez emzirme işlemi memedeki tüm sütü tüketmeden emzirme işlemi keserse bebeğin vücuduna ve özellikle göğüs bölgesine masaj miktarında artış görülmüyorsa, emzirme işleminin ardından 10 dakika boyunca sağarak uyarılarda Sakıncalı Olduğu Durumlar Nelerdir?Anne ve bebekte gerçekleşen bazı durumlar, emzirmenin bir süre veya tamamen kesilmesine neden olabilir. Her ikisinin de sağlık durumunu koruyabilmesi amacıyla bu durum bir zorunluluk olabilir. Her enfeksiyon veya hastalıkta sütün kesilmesi yanlış bilinen bilgiler biridir. Emzirme eğitimi ile emzirmenin kesilmesi gereken ciddi durumlar hakkında anne adayları sütünün kesilmesi gereken durumlarAnne Vücudundaki EnfeksiyonlarAnne vücudunda gelişen pek çok enfeksiyon emzirmeye engel değildir. Bazı durumlarda anne adayı stresli yaklaşarak sütünü kesmek isteyebilir ancak bu doğru değildir. Emzirmenin kesilmesi gereken ciddi enfeksiyon durumları aşağıdaki gibidirMeme bölgesinde uçuk virüsünün olmasıİnsan lenfotrofik 1-2 virüsü bulunmasıHIV enfeksiyonuAktif tüberkülozBebekte Bulunan Doğumsal Metabolik HastalıklarBazı doğumsal metabolik hastalıklar, bebeğin anne sütü ile beslenmesini engeller. Doğru beslenme için bu doğumsal metabolik hastalıklara karşı özel olarak üretilen mamalardan beslenilmesi gereklidir. Metabolik hastalıkların tespit edilmesinin hemen ardından emzirme kesilmelidir. Metabolik hastalıklarÜre siklus defekti hastalığıFenikentonuri hastalığıAkçaağaç şurubu hastalığıGalaktozemi hastalığıAnnenin Radyoaktif Maddelere Maruz KalmasıAnnenin bazı test ve hastalıklar için radyoaktif maddeye maruz kalması gerekebilir. Tanı aşamasının ardından anneye radyoaktif iyot tedavisi de başlatılabilir. Bu tür durumlarda gerekli uyarı uzman doktor tarafından yapılan emzirmenin kesilmesi Kullandığı Bazı İlaçlarEmziren annelerin çeşitli sağlık problemleri neticesinde ilaç kullanması gerekiyorsa, bu ilaçlardan bazıları emzirmeye engeldir. Emzirme sırasında annenin kullandığı ilaçların bir kısmı süt ile bebeğe geçer. Ancak her ilaç kullanımında emzirmenin kesilmesi de yanlıştır. Emzirme eğitimi sırasında bu ilaçlar hakkında bilgilendirme yapılırken doğumdan sonra uzman doktordan bilgi alınmalıdır. Bu ilaçlar aşağıdaki şekilde sıralanmaktadırRadyoaktif iyot ilaçlarıBazı analjezik türleriParkinson ilaçlarıMigren ilaçlarıPsikoterapik ilaçlarBazı epilepsi ilaçlarıKanser tedavisinde kullanılan ilaçlarAnnenin bu süreçte alkol, sigaraya ek olarak yasa dışı uyarıcı madde kullanımı bebeğin gelişimini olumsuz etkiler. Bu durumlarda emzirmenin kesilmesi Reddi Nedir? Bebekler Memeyi Neden Reddeder?Bebeklerde en sık karşılaşılan problemlerden biri meme reddidir. Meme reddi, emzirme sırasında bebeğin memeyi istememesi, çığlık atması, emme işlemine başlayıp kısa süre içerisinde bırakması olarak görülebilir. Bu durum hem anne hem de bebek için streslidir. Anneler bu süreçte sakin reddi, emzirme sürecinin her aşamasında gerçekleşebilir. Bebek her emzirme sırasında memeyi reddedebilir veya sadece birkaç kere tekrarlayabilir. Bazı bebeklerde ise uygun emme pozisyonu sağlanmadığı için refleks gerçekleşmez ve bebek bu durumdan rahatsız olarak memeden uzaklaşır. Bebeklerin memeyi reddetme nedenleri şu şekilde sıralanabilirSütün azalmasıSütün yavaş akmasıSütün hızlı akmasıEmzirmenin süresi ve sıklığı çok değişiyorsaDiş çıkarmaBebeğin diğer gıdalar ile tanışmasıAşı yapılmış olmasıAşırı uyarılma veya yorgunlukAğızda pamukçuk olmasıBurun tıkanıklığıBebeğin boğaz ağrısı, kulak ağrısı veya soğuk algınlığı gibi hastalıklar yaşamasıEmzik kullanımıBiberon kullanımıMemeyi tutma pozisyonun doğru olmamasıBebek Kaç Yaşına Kadar Emzirilmelidir?Anne adaylarının emzirme sürecinin ne kadar süreceği hakkında bilgi sahibi olmak istemeleri doğal bir durumdur. Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Pediatri Akademisi, bebeklerin ilk 6 aylık süreçte sadece anne sütü ile beslenmelerini ve 6 aylık sürecinden ardından ek gıdaların da kullanılmasıyla birlikte 2 yaşına kadar emzirmenin sürdürülmesini tavsiye etmektedir. Bebeğin uzun süre emzirmesi olumsuz bir durum değildir. Süreç içerisinde bebeğin vereceği tepkiler, emzirmenin kesilmesi için belirleyici sürecin yanı sıra bebeğin emzirmeye devam etmek istemesi durumunda bu işlem 3-4 yaşına kadar devam edebilir. Bebeğin 3-4 yaşına kadar anne sütü ve ek gıdalar ile beslenmesinde herhangi bir sakınca bulunmaz. Uzun süreli emzirmenin faydaları ise şu şekildedirAnne sütü, bebeğin ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin pek çoğunu karşılamaktadır. Bebek büyüdükçe sütün içeriği de değişmektedir ancak yine de ihtiyaç duyulan maddeleri sütü hastalıklara karşı koruyucu etkiye sahiptir. Emzirmeye devam edildiği süre boyunca anne sütü içerisindeki hücre ve antikorlar bebeğe emzirmenin ardından bebeğin ileriki yaşlarda karşılaşabileceği olası rahatsızlıkların önüne geçilir. Uzun süre anne sütü ile beslenen kişilerde bağışıklık sistemi hastalıkları, şeker hastalığı, obezite, kanser ve ileri yaş kalp hastalığı daha az çene yapısı korunur. Bu sayede diş bozuklukları büyük ölçüde beyin gelişimi olumlu yönde sırasında anne ile bebek arasındaki duygusal bağ güçlenir. Emzirme işlemi sırasında salgılanan seratonin, prolaktin ve oksitonin gibi hormonlar, her ikisinin de mutlu olmasına destek süre emzirmek anne adayını depresyon, obezite, şeker hastalığı, koroner kalp hastalığı, meme ve yumurtalık kanserine karşı doğum sonrası kontrollü bir şekilde kilo vermesine Nedir? Nasıl Önlenir?Meme dokusunda iltihabın oluşması durumu mastit olarak adlandırılır. Memedeki sütün tamamen boşalmaması, memede süt birikmesi ve meme ucunda oluşan çatlakların mikrop ile temas etmesi sonucunda oluşur. Mastit oluşur ise meme dokusunda şişlik, ağrı ve kızarıklık görülür. Bunlara ek olarak kas ağrısı, üşüme, titreme ve halsizlik de görülme sıklığı %1’dir. Daha çok yeni emzirmeye başlayan annelerde görülür. İlerleyen dönemlerde tedbir alınmaması durumlarda sık sık tekrarlaması söz konusudur. Sık tekrarlama sonucunda ise hem anne hem de bebek için rahatsızlık verici durumlar oluşabilir. Mastiti önlemek için yapılması gerekenlerEmzirme dönemi içerisinde dinlenmeye ve bol sıvı tüketmeye özen mümkün olduğunca sık emzirilmelidir. Bebekler ilk aylarda günde ortalama 10 kez süt emerler. Bu ortalama yaklaşmak emzirme isteği ertelenmemelidir. Açlık belirtileri iyi işlemi her iki memeden de yapılmalıdır. Bebek tek memeye memeyi doğru bir şekilde tuttuğundan emin memedeki tüm sütü boşaltamıyorsa kalan süt sağılarak muhafaza dönemlerde anne sütünün dışında başka bir besin bölgesine baskı yapmayacak iç çamaşırı ve giysiler tercih Döneminde Spor Yapılır Mı?Annelerin doğumdan sonraki süreçte fiziksel ve zihinsel anlamda sağlıklı olmaları önemlidir. Hamilelik süreçte anneyi etkileyen faktörlerden uzaklaşmak ve konforlu bir emzirme dönemine kavuşmak için bazı aktivitelerin yapılması tavsiye edilir. Spor, bu aktivitelerden bir tanesidir. Doğum sonrası uygun spor programı ile annenin beslenmesi düzenlenir, dinlenme düzeni oluşturulur, ruhsal açıdan sakinlik sağlanır ve doğum kiloları verilerek vücut toparlanır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyen annelerin hafif veya orta derecede spor yapmaları zorlamayacak şekilde yapılan spor, annenin kendini daha iyi hissetmesini sağlamaktadır. Genel sağlık, psikoloji ve enerji seviyesi için ideal spor programı oluşturulabilir. Spor sayesinde stres seviyesi azaldığı için doğum sonrasında oluşabilecek doğum depresyonunun da önüne sırasında herhangi bir komplikasyon gelişmediyse, emzirme aşamasında sorunla karşılaşılmadıysa ve hem anne hem de bebeğin sağlığı yerindeyse uzman doktordan alınacak onay ile spora başlanabilir. Spora başlanması gereken tarih ise ortalama olarak doğumdan altı hafta annelerin spor yaparken dikkat etmesi gerekenlerDoğumdan sonra spora başlamak için kadın doğum doktorunun önerisi alınmalıdır. Anne ve bebeğin sağlık durumu kontrol edildikten sonra tarih hakkında daha net bilgilere sonrası spor ilk olarak hafif düzeyde yapılmalıdır. Bir sorun ile karşılaşılmaması durumunda tempo giderek sırasında vajinal kanama, çarpıntı, sancı veya ağrı oluşur ise bir süre ara sırasında bol sıvı tüketilerek sıvı kaybı spora başlamadan önce emzirilmelidir. Spordan sonra emzirmek için ise 1,5 saat beklenmelidir. Bu sayede süte geçecek laktik asit miktarı sırasında destekli sütyen sırasında oluşan terleme bebeği rahatsız edebilir. Sporun hemen ardından duş alınmalı ve bebek duştan sonra emzirilmelidir.
ana kucağına bebek nasıl yerleştirilir