🐲 Bekleme Odası Izle Zeki Demirkubuz

BeklemeOdası izle, Bekleme Odası full hd film izle, Bekleme Odası 720p izle, Başkalarına göre idealleri için yaşayan ama kendine göre kibirli bir insan olan yönetmen Ahmet, Dostoyevskinin romanlarından olan Suç ve Ceza için film çekmek ister. Ancak hem çekmek istedği filme,hem sevgilisi Serap ve hayatını umursamaz hisseder. Gitve: kullan, ara. Zeki Demirkubuz. Doğum. 1 Ekim 1964. Isparta. Zeki Demirkubuz ( 1 Ekim 1964 / Isparta) Türk film yönetmeni. Bekleme odasi (Zeki Demirkubuz, 2004) Posted On mayo 22, 2021 By hawk Leave a Comment Posted in Zeki Demirkubuz. Babasıbaşlarda oun oyuncu olmasını istemese de sonunda Demirkubuz onu da ikna etti. Böylece Ufuk Bayraktar Zeki Demirkubuz’un yönettiği Bekleme Odası’yla kariyerine başladı. Sonra yine Demirkubuz’un Kader filminde bu kez başrolü oynadı. Ardından da Semih Kaplanoğlu’nun Yumurta filminde rol aldı. Yabancı diziler,hayvanlar alemi,bilim ve yapay zeka konulu haber platformu ZEKİ DEMİRKUBUZ FİLMOGRAFİSİ. C Blok / 1994. Masumiyet / 1997. Üçüncü Sayfa / 1999. İtiraf / 2001. Yazgı / 2001. Bekleme Odası / 2003. Kader / 2006. Kıskanmak / 2009. Yeraltı / 2012. Bulantı / 2015. Kor / 2016. Özel içerikler youtube kanalımızda. Abone olun ZAFH. Bekleme OdasıEserin konusu bakacak olursak Suç ve Ceza`yı film yapmak isteyen Ahmet hayata karşı nedensiz bir kayıtsızlık içerisindedir. Sevgili Serap hayatında başka biri olduğunu düşünerek onu terk eder. Bir yandan da asistanı Elif ile beraber Raskolnikov karakteri için oyuncu arayan Ahmet, sonunda evine girmeye çalışan hırsızın bu rol için uygun olduğunu ithaf edilen Bekleme Odası aynı zamanda Karanlık Üstüne Öyküler üçlemesinin son filmidir. Filmin yönetmeni, senaristi, görüntü yönetmeni ve kurgucusu Zeki Demirkubuz`dur. Bir çok eleştirmen tarafından otobiyografik bir film olmadığı ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız Bu bilgiler vikipedi sayfasından derlenmiştir. 18 yaşından küçük olduğunuz için video gizlenmiştir. Bu video bazı kullanıcılar için uygunsuz olabilir. 18 yaşından büyük müsünüz? EVET HAYIR Vizyon Tarihi 27 Şubat 2004 Süre 92dk Bekleme Odası Film Konusu Dışarıdan bakılınca idealist, ilkeleri için yaşayan biri gibi görünse de, kendisini inançsız ve kibirli bir insan olarak gören yönetmen Ahmet, Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza”sını filme çekmek istemektedir. Ama hem filmine, hem de sevgilisi Serap’a ve yaşadığı hayata karşı içinde bulunduğu nedensiz kayıtsızlıktan evine kapatmış, adeta bir yabancı gibi yaşamını sürdürmektedir. Sevgilisi sonunda onun bu yıkıcı ruh halini, yaşamında başka bir kadın olduğu şeklinde yorumlar. Uzun ve sancılı bir sorgu gecesinin ardından Ahmet sıkılıp hayatında biri olduğu yalanını söyleyince Serap evi terkeder. Bütün bunlar olurken, Ahmet’in asistanı Elif filmle ilgili hazırlıklarını sürdürmekte, romanın kahramanı Roskolnikof’u canlandıracak oyuncuyu aramaktadır. Ama Ahmet deneme çekimlerine gelenlerin hiçbirisinden memnun kalmaz. Sonuçta rolü, bir süre önce evine girerken yakaladığı, ama polise teslim etmeden salıverdiği genç hırsıza vermeye karar verir. Ama hırsızı nasıl bulacağını bilmemektedir... Devamını Oku Bekleme Odası Filmi Oyuncuları » Yapımcı Zeki Demirkubuz Favori 74 kullanıcının favori filmi Filmi İzleyenler 155 kullanıcı Bekleme Odası filmini izledi Filmi Ekleyen nefretveceza Bu filmleri de beğenebilirsiniz zeki demirkubuz'un yeni filmi. aldığımız bilgi odur ki çekimlerinin bitmesine az bir zaman kalmış. beyoğlu'nda geçen bir "suç ce ceza" uyarlaması cem akaş'ınkinden değil dostoyevski'ninkinden. raskolnikov rolünü, firuzağa'daki kahveye ara sıra da olsa uğrayanların rahatlıkla hatırlayabileceği biri oynuyor. tüm obsesifliğimle belirtmeliyim ki firuzağa'da yan yana ve iç içe duran kahvelerin en iyisi aşağı inen merdivenlerin başlangıcında sağ tarafta kalandır parantez içinde adı en iyi diye anılan kahvenin garsonlarından ve tabii bir tür işletmeci sayılır biri. ufuk olabilir adı, tam hatırlayamıyorum uzun, ince, sakallı olanı. bence çok iyi bir seçim olmuş sanırım film "suç ve ceza"yı çekmeye çalışan bir yönetmenin maceraları üstüne kurulu imiş cem ileri böyle bir duyum almış.ayrıca bkz bekleme oyunu suç ve ceza'yı çekmek isteyen bir yönetmenin bkz zeki demirkubuz, raskolnikov'u oynaması için görüşmeye çağırdığı birkaç gençle yaptığı tamamen doğaçlama diyaloglardan oluşan film. filmin neredeyse tamamı yönetmenin evinde çekilmiş ve kendisi&karısı da rol alıyorlar. misafir odasından kopye cekilen bir tanımlama modeli ile, caylak suserlerin sozluk icindeki durumlarına pek guzel uyuyor sanki. hastanelerde vardır bu oda, bulunur. ölümle yaşam arasındaki şakalaşma noktasıdır sanki ve hiç de komik değildir... 27 şubatta gösterime girecek film..dört gözle bekliyoruz zeki demirkubuzun dostoyevskiye adadığı bence ilginç yanlarından biri, dışarıdan kusursuz gibi görünen sanatçıların aslında ne kadar kibirli ve bencil insanlar olabileceğine işaret etmesi. ben şahsen zeki demirkubuz'un canlandırdığı karaktere kafa atmak istedim. sakallarını tek tek yolmak istedim. bu ne kayıtsızlık kardeşim? elin hırsızının peşine düşüp raskolnikov yaratmak istiyorsun, kadınları kayıtsızlığının silindiri altına alıp ezerek yaratıcı, özel hayatında yokedici bir yönetmenin klostrofobik diyebileceğimiz filmi. arada bir beyoğluna dolaşmaya çıkıyor allahtan adam da, biz de nefes alıyoruz. sn. demirkubuz'un, kim ne derece katilir bilemem ama, artik icinde bir ugur polat, bir haluk bilginer, bir zuhal olcay, bir fikret kuskan, bir rutkay aziz daha gider bu gecen su bazli tribal turk filmlerine tahammulu olmayan bunyelere can suyu son filmi. kendisine de gina gelmis ki tutmus kendi oynamis, cok da iyi etmis. oynadigi rolun "acaba gercekten kendisi mi" oldugu ya da "ne kadar o" oldugu, "icimizdeki seytan'da kim kimdir?" sorusu gibi, eglencelik olabilecek, bir sure oyalanilabilecek ya da kullanilabilecek gereksiz bir sorudur, filmin kendisi, butunu dusunuldugunde. oyunculuguna* gelince, saniyede 25 kare goruyorsak, 15'inde gozlerini acip kapatmistir sn. demirkubuz, dogrudur; hatta serdar orcin sahneye ciktiginda o sumsuk universite ogrencisini[n karakterini] sanki "benim oyunculugum elbette ki daha profesyonel" dercesine yonetmeninin ustune surmustur, gozlerini bir kere bile kirpmadan. sn. demirkubuz bunu da kurgulamis olabilir kafasinda, korkuyorum. neyse, film bence cok ama cok eglenceli, belki magazin basininda "zeki demirkubuz'un en iyimser filmi" gibi basliklara, yakistirmalara gark, gaaark olabilecek bir potansiyeli haiz. belki burada da gun gelir "zeki demirkubuz filmlerinde catir cutur popcorn yemek" gibi basliklara rastlariz, ki pek de zevkli olur entry islemesi, nitekim bu filmi de baslibasina bir dayanak olarak gosterebiliriz artik yok ben yemem de yiyen yesin*. cunku icindekiler hem gecmis filmlerdeki o kasvetli havaya, hem de sulandirmadan guncel olana pek guzel kursunlar atiyor. ama yanlis anlasilmasin, ayni franny'de lane'in yeni yazarlarin kelime tellalligindan yakinip tolstoy, dostoyevski ve shakespare gibi "baba"larin "sadece oturup yazdigi"ni vurgulamasi gibi, hususi bir gonderme cabasi, cambazlik telasi olmadan, soyleyeceklerini dogrudan soyluyor sn. demirkubuz. ayrica, henuz uzak'i izlememis bir turk genci olarak, merakla bekliyorum birilerinin bekleme odasi hakkindaki "sikinti"li beyanatini, ki fitili ateslenmis bir bicimde izleyeyim onu da..iyi bir turk filmi izlemeyi hatirladim, sagolsunlar. zeki demirkubuz un su ana kadar cektigi en kotu,en uzerinde calisilmamis gibi duran,en amatorce ustune oykuler uclemesi nin ve diger demirkubuz filmlerinin genel havasini tasir gibi gorunsede yalnizca uzun diyaloglara siginarak seyirciyi icine cekmeye calisan ve bu noktada gorselligi-gorsellikten dahada cok olay orgusunu tam manasiyla unutan,demirkubuz un klasiklesmis asiri reel senaryolarinin basit bir kopya orneginden turetilmis gibi duran,bana gelismesi beklenmeden yazilip cizilip ortaya konmus izlenimi veren bugune kadarki filmlerine olan yuksek begenim yuzunden ugramis oldugum hayal kirikligina ragmen film uzerine sahip oldugum negatif goruslerin,filmi yapan tarafindan seyircinin hissetmesi icin kasten olusturulmus olup olmadigi tereddutune duserek filme sans veriyor,ancak bu paranoyak olumluluktan cabuk bekleme odasini begenmiyorum. serdar orcin in beklenen,nurhayat kavrak in ise beklenmeyen derecede iyi oyunculugunun yaninda yalnizca mutfakta kalarak calismalarina devam etmesini istedigim bir zeki demirkubuz. film demirkubuz tarafindan degil kendisini basarisizca taklit etmeye calisan biri tarafindan cekilmis gibi.. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. zeki demirkubuz ve eşi nurhayat kavrak'ın başrolünde oynadıkları suç ve ceza'yı çekmek isteyen bir senaristin flmidir senaristzeki demirkubuz sorunlu,hayattan bezmiş,sürekli marlboro light içen bir yüzden de bir türlü konsantre dönem ilhamlar gelir tabi ki..zamanı çıkardıım çok şey yok zor bi şu yapan adamlar her zaman daha çekici savunduğum gibi,ulaşılması zor olan hep daha cazip. zeki bey filmin yönetmeni de aynı oyuncu bulamamış,hanımını oynatmış filmde gerçekten de..çok da iyi de kendi evlerinde çekmişler cihangir. genellikle son derece konforlu şekilde döşenmiş, gazete, dergi gibi okunacak güncel bir şeylerin bulunduğu, klasik müzik yayının moda olduğu, doktor muayenehanesine girmeden önce ağırlandığınız oda. bekle bekle ağaç olursunuz bazen. ha bir de doktorla görüşmeniz acilse burada geçirdiğiniz süre arttıkça, sinir katsayınız da o kadar artar. "gitmek bitmek oldu mu tedavüle girdi mi bir kere ayrılık evlerin her bölümü bekleme odası artık" met üst zeki demirkubuz şaşırtıcı şekilde iyi bir oyunculuk sergilemiştir bu denli inandırıcı oynamıştır ki yönetmenliğine bayıldığımız hayran olduğumuz adamların iç dünyası buysa ne iğrenç adamlar bunlar odası filminde zeki demirkubuz konusunu belirlemiş fakat neyi nasıl yapacağı konusunda biraz sıkılmış kararsız kalmış bir yönetmeni tek bir gerçek vardır o da gerçek duygularını bir türlü kimseye kasıntılığın altında o çok bilirliğin,çok görmüş ve artık hepsini yedirmiş,sindirmiş,aşmış yönetmen kisvesi altında bu tavırlarından dolayı sahip olduğu herşeyisanatı dışındakaybetmesine sebep olan iticiliği umursamaz tavırları aslında umursarsam çok acı çekerim düşüncesine dayanır hiçbirşeyin gereğindn fazla önemi yoktur onun de seni seviyorum dediği biri olmuştur giden giderken söylense görüntüsün altında aciz bir adam var yalnız olamayan,hep bir ilgi ve acıma terketmekten daha üstündür ona göre. bu sebeple yok yere aldatıldığını ve terkedildiğini anlatır eşe suç ve ceza romanına çekmek istediği film üzerinde gelişen olayların sonunda kastedilen suç ve cezaların her zaman romandaki kadar ağır olmasına gerek olmadığı demirkubuzun son hatunu televiyon izlerkenki bakışından anlıycağımız gibi,hiç kimse de suçlarından tam olarak ders bir şekilde devam kişilikleri oynatır dururuz. filmde yönetmen o kadar uyuşuktur ki; acı çeken hatunun yanında ööle hiç konuşmadan oturup da en sonunda "menemen yer misin" demesi mevzuyu bitirmiştir. kimi kez uzun otobüs seyahatlerine benzeyen mekanlar.. siz gibi bekleme zoru olan bir avuç tanış olmayan kişi, bir kelimeden çıkan sohbetler, kendini unutup bilmediğine yoğunlaşma, sonra sırası gelenin kalkışı, arkasını dönüp uzaklaşışı, üste çöken yalnızlık hissi, beklemenin yoruculuğu, kaçma hissinin depreşmesi, telkin tüm zamanlar geçiyor, sabır... ahmet'in * evinin bahçesinde hırsız ile karşılaştığında da, serap kendisini terkederken de, elif'i koynuna aldığında da, senaryo yazarken de sabit duygular içerisindeymiş gibi aynı yüz ifadesine sahip olması ve bu ifadenin hiç bozulmaması; çılgın gıcıklığa sahip, kayıtsız bir adamı anlatmak açısından başarı değil de nedir? klostrofobik tiplerin izlememesi gereken bir film. demirkurbuz; kurgunun durağan temposunu kayıtsızlıkla daha bir çekilmez kılsa da, karakter psikolojisi açısından daha net bir şey çıkarmış ortaya. tabii bu kendinizi karakteri ile özdeştirmenize bağlı. suç ve ceza'nın baş kahramanı raskolnikov'u bulma çabasının yanında, ikili ilişkilere de bakış atan gerçekçi bir film. tabii başrolünü yine zeki demirkurbuz oynuyor ve adamın kayıtsızlığı insanı çileden çıkarıcak cinsten. iyi bir film ama zeki demirkurbuz'un en iyi filmi her zaman masumiyet olarak kalacaktır benim için. zeki demirkubuz, bu filmin senaryosunu, hâlâ yazmakta olduğu suç ve ceza senaryosuyla birlikte ilerleterek yaklaşık 1 yılda yazmıştır. ahmet karakteri, bir anlamda zeki demirkubuz'un alter egosu olarak filmde başgöstermiştir. demirkubuz, ahmet'in, yazgı'daki musa'ya eş duyarsızlığının nedenini, musa'daki toptan inançsızlığın aksine, sorgulayan insanın düşmek zorunda olduğu bir inançsızlık ya da gerçekçilik olarak tanımlar. örneğin, senaryonun ilk hâlinde olan ve hattâ çekimleri de yapılan bir sekansta ahmet, kanser olduğunu öğrenmekte ve buna da kayıtsız kalmaktadır. ancak demirkubuz'un filmi izlettiği insanlar, ahmet'in duyarsızlığını, hastalık-ölüm korkusuna yordukları için, bu sekansı asıl filmden çıkarır. kedisine orospu diyen bir yönetmenin hikayesi. yazgıdaki musa gibi menemen yedikten sonra sigarasını tavaya söndürüyor. bekleme odasına yolu düşen herkes, kanapede ahmet'in hayatındaki görevlerinin bir şekilde sona ermesini bekliyor. beklerken ağlamak, hesap sormak, hakaret etmek, ilgi beklemek, hayal kırıklığı yaşamak ve kanallarda zap yapmak mümkün. aslında orası, üzerinde yaşanan sürece sessizce tanık olan o yeşil kanepenin beklediği oda gibi. çünkü ancak bir eşya bu derece tepkisiz kalabilir. eşyanın doğasına küfreder gibi, kalbi attığı halde öylece duran ahmet'in de bir gün kanepenin döşemesine karışacağı hissine kapıldığınız anda oturduğu yerden fırlayıp birilerine "gitme!" diyebilme olasılığını görmek filmin şaşırtıcı sahneleri arasında. başrol o yeşil kanepeye verilmeliydi. yine de hürmetler. ahmet'e* telefonda serap'ın* hastanede olduğunu söyleyen ses nuri bilge ceylan gibi gelmişti, bana. filmin sonundaki "nuri bilge ceylan'a teşekkür" ibaresi başka sebepleri olabileceği gibi bu şüphemi de artırmıştı. tekrar izlemek nasip olmadı; yanılıyor da olabilirim. -spoiler- ağlamaktan gözleri şişmiş birine "melemen yer misin" diye de sorulmaz ki! -spoiler- içe dönük, hissiyat yoksunu adamın hikayesi. demirkubuz'un* öz eleştirisi belki bir yerde. -spoiler- başkalarıyla mutlu olan kadınlar kendimi hep kötü hissettirmiştir. -spoiler- 'bırak kibiri ufak bir gösteriş uğruna bütün hayatını mahveden insanlar tanıdım ben' repliğiyle beni benden almıştır. entel -maço nun nasıl olduğunu apaçık gösterdi bu film ile zeki demirkubuz...narsizmi çok güzel işlemiştir.. Beyazperde Zeki Demirkubuz isimli sanatçının filmografisini keşfet Biyografi Filmografi En iyi film ve dizileri Fotoğraflar Haberler Videolar Yönetim Yıl Başlık Mesleği Kullanıcı puanı 2016 Kor Yönetmen 2,7 2015 Bulantı Yönetmen 3,0 2012 Yeraltı Yönetmen 3,5 2009 Kıskanmak Yönetmen 3,4 2006 Kader Yönetmen 4,1 2003 Bekleme Odası Yönetmen 3,3 2002 İtiraf Yönetmen 4,1 2001 Yazgı Yönetmen 4,2 1999 Üçüncü Sayfa Yönetmen 4,1 1997 Masumiyet Yönetmen 4,3 1994 C Blok Yönetmen 3,2 Oyunculuk Yıl Başlık Rolü Kullanıcı puanı 2015 Bulantı - 3,0 2006 Kader - 4,1 2003 Bekleme Odası Ahmet 3,3 Senaryo Yıl Başlık Mesleği Kullanıcı puanı 2016 Kor Senarist 2,7 2015 Bulantı Senarist 3,0 2012 Yeraltı Senarist 3,5 2009 Kıskanmak Senarist 3,4 2006 Kader Senarist 4,1 2003 Bekleme Odası Senarist 3,3 2002 İtiraf Senarist 4,1 2001 Yazgı Senarist 4,2 1999 Üçüncü Sayfa Senarist 4,1 1997 Masumiyet Senarist 4,3 1994 C Blok Senarist 3,2 Teknik ekip Yıl Başlık Mesleği Kullanıcı puanı 2016 Kor Kurgu 2,7 2015 Bulantı Kurgu 3,0 2012 Yeraltı Kurgu 3,5 2006 Kader Görüntü yönetmeni Kurgu 4,1 2003 Bekleme Odası Görüntü yönetmeni Kurgu 3,3 Prodüksiyon Yıl Başlık Mesleği Kullanıcı puanı 2012 Yeraltı Yapımcı 3,5 2006 Kader Yapımcı 4,1 1997 Masumiyet Yapımcı 4,3 Back to Top

bekleme odası izle zeki demirkubuz